Avrupa kemerleri sıkıyor!

Avrupa Birliği (AB) üyeleri Brüksel'de toplanıp "bütçe disiplini" kararı aldı. Bir başka deyişle "kemer sıkma" politikaları başladı Avrupa'da. Beklenen bir karardı. Belirsiz olan fonlar ve uygulama yöntemiydi; bu toplantıyla birlikte o da açıklığa kavuşturulmuş oldu. Alınan kararları üç başlık altında toplamak mümkün. 1) Bütçe disiplini. 2) Kurtarma mekanizmaları 3) Büyüme ve istihdam. Bunları uygulamak için ise Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) hayata geçiriliyor. EFSF 500 milyar euro tutarında bir fonla yönetecek krizi. AB'yi krizden çıkarması beklenen bütçe anlaşmasını imzalamayı 27 üye ülkeden?25'i?kabul?etti. İngiltere, bütçe yapma yetkisini Brüksel ile paylaşmak?istemediğini?8-9 Aralık'ta tertiplenen?zirvede açıklamıştı. Kararından?dönmedi?ve imzalamayacağını açıkladı.?Çek?Cumhuriyeti ise halk oylamasına gideceği için kararsız kaldı. Şimdi gelelim alınan bu kararların ne getirip ne götüreceğine. Bütçe disiplini en önemlisi tabii. Bütçe disiplini ne demek! Bizde güzel bir söz var, "ayağını yorganına göre uzat" diye. İşte Avrupa ülkeleri bu Türk ata sözünü tatbik edecek bundan sonra. Ha, şu da bir gerçek; Almanya, Hollanda gibi AB ülkeleri zaten tasarrufa riayet eden ülkelerdi. Yunanistan, İspanya, İtalya, Portekiz ve hatta Fransa gibi ülkeleri de tasarruf etmeye zorlamak maksadıyla alındı bu karar. "Bütçe açıklarının hedeflerin üzerinde kalması halinde düzeltme mekanizmaları otomatikman devreye girer" deniliyor ki, bu da "Siesta ülkesi" de denilen Güney Avrupa ülkelerine "kendinize çekidüzen verin" diyen müeyyideler içeriyor! Bütçe açıklarının gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 0.5'i geçmemesi gerekiyor mesela. Şayet ülkelerden birinin bütçe açığı bu oranı aşacak olursa, Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) devreye girecek ve o ülkenin finans yönünden iyileştirilmesi için bir taraftan fon desteği verecek, bir taraftan da disiplinli davranması için baskı uygulayacak o ülkeye. Bir nevi havuç - sopa durumu! EFSF tıpkı IMF: Para veririm ama kontrol etmek şartıyla! Yunanistan'a fondan 130 milyar euro ayrıldı ama bu parayı kullanması için Yunanistan'ın borç kesintisi için alacaklılarla anlaşması isteniyor. 1 Mart'ta imzalanıp yürürlüğe girmesi beklenen anlaşmanın bir diğer ayağı ise büyüme ve istihdam. En zor olanı belki de bu. Hem "kemer sık" hem de büyü. Zor tabii. Ancak, gerekli de. Avrupa ülkeleri bunu nasıl gerçekleştirecek? Bekleyip göreceğiz! Büyüme için 50 milyar euro tutarında bir fon ayrılmış durumda. Yeter mi? Zor. Avrupa ülkelerinin en büyük handikabı sosyal güvenlikti. Bu dönemde sosyal güvenlik yardımlarının bayağı bir tırpanlanacağını söylemek mümkün. Avrupa'da işsizlik vatandaştan çok devletin meselesiydi. Türkiye'de problem olmadı bu mesele. Neden? İşsizliğin bedelini vatandaş çekiyor da ondan! Avrupa'da öyle değil ama. İşsiz vatandaşına devlet işsizlik maaşı veriyor Avrupa'da. Ayrıca başka sosyal güvenlik hakları da var. Eee, yük devletin sırtına biniyor tabii. Kemer sıkma politikalarıyla birlikte bu yardımlar aşağı çekilecektir mutlaka. Ucu Avrupa halkına da değiyor yani!