Aydın'da ne gördüm?

A -
A +

Bazı şeyler vardır, "teferruat" der geçer insan. Üzerinde durmaz. Aydın'da gördüğüm de öyle bir şeydi belki ama ben üzerinde duracağım. Kaç defa niyetlendim, olmadı. Teferruat ya. Yazsam mı, yazmasam mı? Tereddüt ettim durdum. Fakat, yazmam lazım geldiğine kesin kanaat getirdim. Teferruat da olsa yazacağım. Aydın caddelerinde sigara tablaları gördüm. Kaldırımın hemen üzerinde. İçen, sigara izmaritini bu tablada söndürüyor. Yere atmak yok yani. Çöp kutuları da çöp kutusu haaa. Sabit ayaklı. Tasarımı harika. Bırakın, görüntü kirliliği yapmayı, göze hoş gelen bir şirinliği var. Bitmedi. Başka bir avantajı daha var bu çöp kutularının. Araçların kaldırıma park yapmasına mani oluyorlar. "Ülen bula bula bunu mu buldun, yazacak?" diye sitem etmeye yeltenenlere sesleniyorum. Kül tablası deyip geçmeyin. Bir mantığı var; ona bakın siz. Hem sigara izmaritini yere atana ceza keseceksin, hem de sokak ve caddelere sigara izmariti bırakacak bir şey koymayacaksın! Cebinde mi söndürsün adam? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu derler adama! Aydın'dan başka yerde görmedim bu düzeneği. Yazmamın bir diğer nedeni de, örnek olması. Başka il ve ilçe belediyelerine örnek olsun. Onlar da yapsın bunu. Konu Aydın'dan açılmışken, kentin bir özelliğini daha anlatayım size. Aydın'ın çevresi malum, turistik bölge ve beldelerle dolu. Kuşadası ve Didim başta olmak üzere ilçelerinin çoğu turizm sektörüyle geçiniyor. Çeşme, Bodrum, Turgutreis... hemen dibinde. Aslında, kent merkezi de çok şirin ama denize gelen turist Aydın'a uğramadan transit geçiyor. Efes ve Selçuk'a gelen turistler dahi uğramıyor Aydın'a. Hasılı hiçbirinden nemalanamıyor. Halbuki, turizm geliri Aydın'ın da hakkı ve istiyor bu hakkı. Kalkınma stratejileri arasında turizm de var. Aydın, kültür ve destinasyon turizmine ağırlık veriyor şimdilerde. Bu hususta en göz dolduran faaliyeti, hiç şüphe yok ki Şirince Projesi. Şirince, Selçuk'a 7 kilometre uzaklıkta eski bir Rum Köyü. Rumlar Kırkınca demiş köyün adına. Türkler ise "Çirkince." Havası güzel, suyu bol. Toprağı bereketli bir köy Şirince. Rumların terk ettiği köy evlerinin tamamı restore edilmiş. Okul, restoran olarak işletmeye açılmış. Gerçekten şirince bir köy olmuş. Öyle güzel bir çarşısı var ki, anlatamam. Çevre köy kadınları yetiştirdikleri meyve ve sebzeyi bu pazarda satıyorlar. Elleriyle topladıkları ada çayı ve kekiği de. Ben "tarhana" aldım mesela. Söylemesi ayıptır bir de domates. Aydın Şirince'den İstanbul'a domates mi gelir? Çok lezzetliyse gelir, neden gelmesin? Tamam, ben orada yedim ama ya çoluk çocuğum? Onlar neden mahrum kalsın ki o lezzetten?!. Aydın yöresindeki Şirince'lerin kısa süre içinde arttığını görürseniz hiç şaşmayın. Bu hususta ciddi gayret de var. Eee, neden olmasın? Az daha unutuyordum. Aydın ahalisi iftarını incirle açarmış. Aydın Ticaret Borsası Başkanı Adnan Bosnalı, bana incir göndermiş, iftariyelik. O kadar çok kişiye nasip oldu ki, sayısını unuttum. Bereketli olması için dua etti hepsi de.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.