Ayna ayna söyle bana

Hüsnü Özyeğin "girişimci" vizyonu geniş bir iş adamı. O yetmedi, sahip olduğu bu vizyonu, kurduğu Özyeğin Üniversitesi'nin misyonu yaptı. Özyeğin Üniversitesi daha dün kuruldu ama hiç vakit geçirmeden "Girişimci genç" yetiştirmeye başladı. Hüsnü Özyeğin kurup büyüttüğü Finansbank'ı çok iyi bir fiyata satıp oradan kazandığı para ile inşaat ve enerji başta olmak üzere birçok sektöre yatırım yaptı. Yine kazanıyor yani. Üniversite onun için ticarî işletmelerinden daha önemli. Özyeğin, ülkede kazandığını, ülkenin gençlerine bu üniversite ile vermeyi düşünüyor çünkü. Üstüne üstlük bu kuruma, ileride bir milyar TL'yi bulan kaynak aktarma da var hedefleri arasında. Hasılı, üniversite onun için kelimenin tam anlamıyla, bir sosyal sorumluluk yatırımı. Hemen belirteyim ki, Özyeğin kendi kafasına göre bir de rektör bulmuş. Tencerenin yuvarlanıp kapağını bulma durumu yani. Özyeğin Üniversitesi (ÖÜ) Rektörü Prof. Dr. Erhan Erkut, konu buraya gelince, "Biz" dedi. "Öğrencilerimizi, eğitip hayata hazırlamaktan öte, onları ortağımız olarak görüyoruz." Öğrencilerini "girişimci" yapmak için kolları sıvayan Erkut, sadece üniversite sınırları içinde kalacak gibi görünmüyor. "Biz mahalli üniversiteyiz" diyor ve tüm Türkiye ile Türkiye'nin komşu ülkelerini içine alan bir kapsam alanı çiziyor kendisine. Hedef büyük yani. Peki, bu iddialı hedefe ulaşmak mümkün mü? Bilemem. Onu zaman gösterecek tabii ama attığı adımlara bakan, hedefine varacağını kestirebilir. Özyeğin Üniversitesi, Türkonfed ile anlaşma yapıp "Türkonfed üyesi sanayici ve iş adamlarına nasıl iş planı hazırlamaları, insan ve finans kaynaklarına ulaşmak için hangi yolları izlemeleri" konusunda proje üretmeye başladı bile. Özyeğin Üniversitesi bu anlaşma ile 10 bin Türkonfed üyesinin işletmesine bir nevi "ayna" görevi yapacak. Nasıl olacak bu, derseniz; anlatayım. ÖÜ Girişimcilik Merkezi Akademik Direktörü Prof. Dr. Ali Beba, 'iş planı'nın ehemmiyetini vurgularken şu ifadeyi kullandı: "İş planı olmadan işe başlamak; ayakkabının bağını bağlamadan yürümeye benzer." Firmalar işletme yapıları ve ekonomik durumları hakkında belli dataları Türkonfed'e ait bir server'a (sörvır) atıyor. ÖÜ Girişimcilik Merkezi de bu verileri değerlendirip sonuca varıyor. Elde edilen bilgi ile o firmanın nasıl bir tedaviye ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor. Bu operasyonun tam bir gizlilik içinde olacağını söylemeye gerek yok tabii. ÖÜ Girişimcilik Merkezi kredi, Ar-Ge, kaynak ve pazara ulaşma gibi problemleri nasıl çözeceği hususunda firmalara danışmanlık hizmeti veriyor yani. Bundan iyisi can sağlığı, değil mi? Bir firma için pazar ve finansman yüzde 25'erlik önem arz ediyor. Bu değerlere sahip ve bir de iş planı varsa, o firmayı tutana aşk olsun. Hele, insan kaynakları da güçlüyse, asla sırtı yere gelmez. Bu uygulama 5 sene sürüyor.