Az bu­lu­nur bir öy­kü

A -
A +

Bir ka­dın dü­şü­nün. Ha­li vak­ti ye­rin­de bir ai­le­nin iki ço­cu­ğun­dan bi­ri. Şo­fö­rü, da­dı­sı var. El be­bek gül be­bek bü­yü­tül­dü­ğü yet­mi­yor­muş gi­bi çok iyi eği­tim de alı­yor. Bu ço­cuk bü­yü­dü­ğün­de ne ya­par? Ai­le­si­nin şir­ket­le­rin­de işe baş­lar... Abi­si gi­bi o da pro­fes­yo­nel bir yö­ne­ti­ci olup ai­le­nin ser­ve­ti­ni bü­yü­tür... Ya da bir şir­ke­te gi­rip bi­ri­kim­le­ri­ni kul­la­nır ve çok iyi pa­ra ka­za­nır de­ğil mi? Ha­yır! Bu ka­dın bun­lar­dan hiç­bi­ri­si­ni yap­ma­mış. Bu tür ai­le ço­cuk­la­rı­na on­lar da­ha kü­çük yaş­tay­ken bir­çok sa­nat öğ­re­ti­lir ve ho­bi ka­zan­dı­rı­lır. O bun­la­ra da dö­nüp bak­ma­mış! Ne yap­mış bi­li­yor mu­su­nuz? Ken­di­si­ni ço­cuk­la­ra ada­mış. Hem de Do­ğu ve Gü­ney­do­ğu Ana­do­lu ço­cuk­la­rı­na. Er­kek­le­rin bi­le git­mek­ten im­ti­na et­ti­ği üc­ra köy­le­re, mez­ra­la­ra git­miş. Ora­da­ki yü­re­ğin­de oku­ma he­ve­si olan ço­cuk­la­rı bu­lup çı­kar­mış ve on­la­rın oku­ma­la­rı­na im­kan sağ­la­mış. Hem de si­ya­si bir ide­olo­ji­ye sap­ma­dan, her­han­gi bir çı­kar bek­le­me­den ve bu yap­tı­ğı hiz­met­le­ri baş­ka şey­le­re mal­ze­me yap­ma­dan!.. Eb­ru Uy­gun'dan bah­se­di­yo­rum. TO­ÇEV Baş­ka­nı Eb­ru Uy­gun'dan. Ken­di­si­ni ço­cuk­la­ra vak­fe­den Eb­ru Uy­gun'dan... "Ne var bun­da? Her­kes ya­par" di­ye­bi­lir­si­niz ama de­me­yin ben­ce. Sa­nıl­dı­ğı ka­dar ko­lay de­ğil çün­kü. İkiz ço­cuk­la­rı var me­se­la. Ay­rı­ca, sağ­lı­ğı da mü­sa­ade et­mi­yor onun dağ ba­yır do­laş­ma­sı­na. FMF Has­ta­lı­ğı var. Ağ­rı gel­di mi, se­ri­ve­ri­yor ye­re o ha­re­ket­li be­de­ni. Ba­zen haf­ta­lar, ba­zen de ay­lar sü­rü­yor es­ki ha­li­ne dön­me­si. Bu­na rağ­men Eb­ru Uy­gun ko­şu­yor. Bu FMF (Fa­mi­li­al Me­di­te­ra­ne­an Fe­ver) Has­ta­lı­ğı'ndan da bah­se­de­yim si­ze bir neb­ze de. Ak­de­niz Has­ta­lı­ğı, ir­si. Ge­ne­tik olan bu has­ta­lık Tür­ki­ye'de sık gö­rü­len bir has­ta­lık de­ğil. Do­la­yı­sıy­la, teş­hi­si de ko­lay ko­nul­mu­yor. Eb­ru Uy­gun, bu ko­nu­dan çok muz­da­rip ol­muş bir has­ta. Teş­his ko­nu­lun­ca­ya ka­dar çek­me­di­ği kal­ma­mış çün­kü. Bu­nu şu­nun için an­lat­tım. Eb­ru Uy­gun, pek öy­le bir eli yağ­da, bir eli bal­da git­me­miş Ana­do­lu'nun o üc­ra kö­şe­le­ri­ne. Müt­hiş sı­kın­tı çek­miş. Çi­le­le­re kat­lan­mış. Otu­rup iki de ki­tap yaz­mış. "102 No'lu Oda" ken­di­si­ni an­la­tı­yor. Da­ha doğ­ru­su has­ta­lı­ğı­nı. Ve bir de ta­bi­i tam bu dö­nem­de baş­la­yan TO­ÇEV se­rü­ve­ni­ni. TO­ÇEV'in, açı­lı­mı: Tu­va­na Oku­ma İs­tek­li Ço­cuk Eği­tim Vak­fı. Mak­sa­dı bel­li. Eği­ti­me is­tek du­yan ço­cuk­la­rı bu­lup on­la­rın eği­ti­mi­ne kat­kı sağ­la­mak. Tür­ki­ye'de o ka­dar ço­cuk var ki, eği­ti­me is­tek­li. Eb­ru Uy­gun han­gi­si­ne ye­tiş­sin? Ama ye­ti­şi­yor. Tüm im­kan­la­rı­nı se­fer­ber edip ye­ti­şi­yor. Ön­ce gö­nül­lü ar­ka­daş­la­rıy­la baş­lat­tı­ğı TO­ÇEV ha­re­ke­ti­ni pro­fes­yo­nel­leş­ti­ri­yor ve çe­şit­li ser­gi ve et­kin­lik­ler ter­tip­le­yip pa­ra top­lu­yor. Fa­tih Te­rim gi­bi sa­yı­sız gö­nül­lü des­tek­li­yor ay­rı­ca bu ha­re­ke­ti. Ba­zen te­le­viz­yon­lar­da, ba­zen ti­yat­ro sa­lon­la­rın­da, ba­zen sa­nat­çı­la­rın ha­zır bu­lun­du­ğu or­tam­lar­la Eb­ru Uy­gun yar­dım top­lu­yor ve o ço­cuk­la­rın eği­ti­mi­ne har­cı­yor. İkin­ci ki­ta­bı "Do­kun­du­ğum Yü­rek­ler"i oku­ma­nı­zı bil­has­sa tav­si­ye ede­rim. O ço­cuk­la­rın göz­le­rin­de­ki pı­rıl­tı­yı öy­le gü­zel an­la­tı­yor ki. Duy­gu­la­nı­yor, hay­ran ka­lı­yor in­san. Tür­ki­ye'de­ki Eb­ru Uy­gun'la­rın ve TO­ÇEV'le­rin ço­ğal­ma­sı di­le­ğiy­le...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.