Balkondan uzatılan el

Rekabet şartları yüksek bir seçimdi; hakaretler, tehditler havada uçuştu ama yine de toplum sağduyusunu gösterdi ve seçim kazasız belasız bitti. Başbakan Erdoğan, yaptığı balkon konuşmasında; "Kampanya döneminde söylenen kırıcı sözlerin meydanlarda kalmasını diliyorum" dedi ve kendisinin hakkını helal ettiğini belirterek, rakiplerinden helâllik istedi. Uzlaşma için söylenen bu sözü ve uzatılan eli önemsememek mümkün mü? İnşallah muhalefet de önemser. Uzatılan uzlaşma elini sıkarlar ve vatandaşın arzusunu yerine getirirler. Sandıktan çıkan mesaj bu çünkü. AK Parti, her ne kadar iki kişiden birinin oyunu alıp yüzde 50 oyla üçüncü defa iktidara geldiyse de, bu yetki sınırlı. Daha doğrusu, uzlaşmayı şart koşuyor. Vatandaş, AK Parti'ye "Hizmetinden memnunum, devam" diye yetki verdi. Ancak, Anayasa'yı tek başına değiştirme yetkisi vermedi. "Uzlaş" dedi. "Başkanlık Sistemi"nde de öyle. Başbakan Erdoğan, balkon konuşmasında halkın bu mesajını aldığını vurgulayan açıklamalar yapıp "Daha mütevazı olacağız" dedi. Emekli, yoksul, engelli, kadın ve çocukları daha fazla gözeteceklerinin altını çizdi. AB hususunda çok daha fazla aktif olacaklarını söyledi. AK Parti'nin üçüncü dönem iktidarı. Askerî vesayet mazereti kalmadı. Bürokrasi problemi bitti. Önünde mani yok, yani. Dolayısıyla vadettiği ve kendisinden beklenen ekonomik ve sosyal hizmetleri rahatlıkla yapacak duruma geldi. Başbakan'ın "Ustalık Dönemi" dediği bu dönemde dikkatli davranması halinde AK Parti Türkiye'ye hayallerin ötesinde hizmet edebilir. Yeter ki, kendisine verilmeyen yetki sınırlarını zorlamasın. Biraz da diğer yüzde 50'ye bakalım. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "6 ayda oylarını 3.5 milyon arttırma başarısı gösterdiklerine" dikkat çekip 4 sene sonrasına iktidar sözü verdi. Bu sonuç CHP'lileri mutlu eden bir sonuç olmadı. Parti karışabilir ama CHP'nin AK Parti, ya da MHP ve BDP'den oy alma şansı var mı? Bunu da dikkate almaları lazım. Kendini yenilemediği takdirde aldığı alacağı bu olur. Sonucun mutlu etmediği partilerin bir diğeri de MHP. Lider değişikliği isteği MHP'nin gündemini meşgul edeceğe benziyor. BDP'ye ayrı bir başlık açmak gerekiyor. Seçimde en başarılı sonucu BDP aldı. Kürt seçmenin ne demek istediğini göz ardı eden bir siyasetin Türkiye'yi sıkıntıya sokacağı kesin. Anayasa değişikliğini siyasi partilerin yanı sıra STK ve kanaat önderlerinin iştirakiyle yapmanın zarureti burada bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Meydanlarda yapılan açıklamalar... Bahçeli'nin Diyarbakır'a gidip kardeşlik mesajı vermesi... hepsi ama hepsi bu meselenin çözülebileceğini gösteriyor. Yeter ki, "Ben yaptım, oldu" fikrinden gidilmesin!