Başbakan'ın en cesur çıkışı
Depremzedelerin imdadına koşan halk âdeta birbiriyle yarıştı. Malıyla, parasıyla duasıyla herkes iştirak etti bu seferberliğe. 80 il Van'daydı. Takdire şayan bir davranış biçimi bu. Övünülecek bir durum, gurur verici. En başta da AKUT, Sivil Savunma, İtfaiye ve diğer kurtarma ekipleri tabii. Ayrıca sağlık personeli; harikaydılar! En önemlisi, hiç şüphe yok ki organizasyon. Hemencecik organize olup hiç aralıksız çalıştılar. Falso yok! Savsaklama yok! Hepsinden önemlisi, şaşkınlık yok! Ayni ve nakdî yardımlar öyle mi ya?!! Sıfıra sıfır elde var sıfır! Toplanan yardımlar yerine ulaştırılamadı bir kere. Ulaştırılan da doğru dürüst dağıtılamadı! Curcuna! Panik! Şaşkınlık! Ardından da suçlama, öfke ve tartışma geldi tabii. O kadar şey berbat oldu yani! Evet, apansız gelen bir afetin şokuyla insanlar panikler, şaşkınlıktan eli ayağına dolanır! Da... kriz yönetimi diye bir şey var. Hani? Gelelim bundan sonra olacaklara. İki önemli durum söz konusu: 1) Travmaya giren insanlar ruh hastası oldu; tedavi edilmeleri lazım. İç dünyaları altüst oldu çünkü! 2) Deprem bir kere daha gösterdi ki, yapılar dayanıksız! Başbakan Erdoğan, "Yıkacağız" dedi. "İktidarı kaybetsek de yıkacağız!" Yıkması lazım. Bunca ölüm, gözyaşı ve acının durmasını istiyorsa yıkması lazım! Türkiye'nin en büyük reformu olur bu! Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'a çok iş düşüyor tabii. Yük onun omzunda bundan sonra. Bereket işin yabancısı değil. TOKİ Başkanı iken 500 bin mesken yaparak geldi bu göreve. Ayrıca, bu konuda bir de kitabı var. İşi biliyor yani. Mesele çok kapsamlı bir mesele ise de Bayraktar bu meselenin üstesinden gelecek donanıma sahip. Türkiye şehirciliği beceremedi. Altyapıda da, bina inşasında da sınıfta kaldı. Koordinasyonsuzluk ve denetimsizlik mahvetti ülkeyi. Şehirleştik şehirleşeceğiz derken, toplum çürük binaların arasında ezildi kaldı! Bu ezikliğin bitmesi lazım. Türkiye deprem bölgesi! Birkaç istisna dışında hemen her şehri deprem acısını yaşadı. Buna rağmen sorumsuzluk ve ihmal diz boyu! Japonya da deprem bölgesi. Fakat, adamlar 9 büyüklüğünde deprem olmadığı müddetçe tınmıyor. 7-8 büyüklüğündeki depremde yerlerinden dahi kalkmıyorlar. İşine gücüne bakıyor hepsi de. Türkiye'de öyle mi ya? Vatandaş enkaz altında! Alacalı İnşaat 17 Ağustos Depremi'nden sonra Japonya'dan inşaat teknolojisi getirdi. Ala-Sawa diye anılan bu teknoloji gerçek bir mühendislik harikası. Tam bize göre. Bir özelliği daha var ki; o hepsinden önemli. Sistem kendi kendisini denetliyor. İstense dahi eksik demir ve beton kullanmaya imkan vermiyor! Erdoğan Bayraktar da biliyordur mutlaka bu sistemi ama bilmiyorsa, bir incelemesini tavsiye ederim. Alacalı İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Karahan ile görüşsün.