Başbakan'ın İtalya ziyareti

Başbakan Erdoğan önceki gün İtalya'ya gidip vatandaşlarının kendisine "Süper Mario" lakabını taktığı Başbakan Mario Monti ile görüştü. 7 bakan ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun da katıldığı bu ziyaretin maksadı belli: Türkiye'nin AB üyeliği?konusunda?İtalya desteğini pekiştirmek ve iki ülke arasındaki?ticari?ilişkileri daha da arttırmanın?zeminini?geliştirmek. Türkiye-İtalya?dış ticareti 15 milyar euro civarında ve bin kadar İtalyan firması Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Madalyonun öbür yüzü?var?bir?de.?Bilhassa Kuzey İtalya'da birçok Türk vatandaşı işyeri sahibi. İtalya bugün resesyon ve borç kriziyle boğuşuyor ama ekonomisi büyük bir ekonomi. 1 trilyon 600 milyar euro tutarında bir GSYİH'ya sahip bir kere. 61 milyon nüfuslu İtalya'da kişi başına düşen gelir de küçümsenecek gibi değil hani. Tamı tamına 26 bin euro. Dünya ticaretinden aldığı pay ise yüzde 3. Türkiye'nin dünya ticaretindeki payı henüz yüzde 1 bile olamadı; yüzde 0.8! 1980'li yıllarda Rahmetli Turgut Özal yanına iş adamlarını alıp ülke ülke dolaşmaya başlamıştı. Toplumun o günkü kültürü, "yurtdışına eğlenmek ve bir de alışveriş yapmak için gidilir" fikrinden ibaretti. Nitekim, Özal'ın o gezileri bu çerçeve içinde değerlendirildi ve demedik laf bırakılmadı Özal'ın bu hamlesine! Onlar geride kaldı tabii. Şimdi dış ticaretin artması için kamuya da, özel sektöre de ve hatta STK'lara da görevler düştüğünü herkes kabul ediyor. O şuur var artık. Şunu da itiraf etmek lazım ki, taraflar üzerlerine düşen görevi bihakkın yerine getiriyor. Alınan sonuçtan belli bu. İtalya Başbakanı Mario Monti "Türkiye yorgun AB'ye hayat verebilir" diyerek ortaya koydu Türkiye'nin AB üyesi olma isteğini. Ayrıca Türk -İtalyan iş adamlarının Balkanlar ve Orta Doğu'da ortaklık yapabileceklerine dikkat çekti. Bunlar yapılması mümkün şeyler tabii ve gerekli de. Türkiye'nin son dönemde bölgedeki etkinliği artıyor. Bu ilişkinin yatırımla taçlandırılması lazım tabii. De... Türkiye'nin finans kaynakları bu yatırımları tek başına yapmasına imkan vermiyor. İlla bir partner olması lazım. İtalyan yatırımcılar da alternatiflerden biri. Dediğim gibi ülkeler arasındaki bu ikili görüşmelerin çok faydası var.?İktidarın?olduğu?kadar?muhalefet partilerinin de bir şekilde katılması lazım aslında bu ziyaretlere.?Çünkü,?iş?adamının ne gibi problemle karşılaştığını yerinde görmeden ona yardımcı olmanın imkanı yok. Siyasi otorite iş adamının önündeki engelleri kaldırıp problemlerini çözmenin yanı sıra devlet olarak da desteğini vermek zorunda. Bazı işler firmaları aşan işler çünkü. Uçak ihalesi mesela. Ya da silah alım satımı. İki şirketin anlaşmasından ziyade devletlerin rolü daha etkili oluyor bu tür ihalelerde. İtalya bir örnek. Türkiye'nin tüm ülkelerle işbirliği içinde olması lazım. Ki zaten öyle yapıyor. Avrupa yatırım yorgunu ve Avrupalı yatımcı Doğu'ya yöneldi. Adres belli: Türkiye ve komşuları. Türk firmaları da bu yatırımcıların ideal partneri. Hele son "Teşvik Paketi" bu işbirliğine ilaç gibi geldi.