Başbakan, geçenlerde "Türban konusunda toplum bize destek olup tepki göstermedi" diyerek; vatandaşın sessiz duruşunu gündeme taşıdı. Toplumun kendi meselesine sahip çıkmamasına yakınma vardı o konuşmada. Erdoğan belki de Türkiye'de sivil toplum örgütü olmadığını, olanların da içinin boş olduğunu vurgulamak niyetiyle sarf etmişti bu sözleri ama başka yöne çekildi. Dilimde tüy bitti adeta. Bir çok kere yazdım. Türkiye'de demokratik güç odağı bazı kişi ve kurumlar vardır. Bunlar, istediklerini hükümetlere dikte ettirir ve hükümetler de kuzu kuzu yaparlar, diye. Hükümet kendi başına bir şey yapmaya kalkışmış olsa dahi hemen by-pass edilir onun bu yaptığı. Kendilerine 'sivil toplum örgütü' denilen gönüllü kuruluşlar Türkiye'de maalesef yok. Halbuki, esas demokratik güç onlar. Ee, o olmayınca onun yerini bir avuç insandan müteşekkil gruplar dolduruyor ve bunlar da istedikleri gibi at koşturuyorlar tabii. Türkiye'nin ne yapıp edip, sivil toplum örgütlerini hayata geçirmesi lazım. Bunu yaptı yaptı, yapamadı; dönüp dönüp aynı filmi seyrederiz. Nedenini de söyleyeyim. Türk toplumu, hükümetlerin tek otorite olduğu gibi sağlıksız bir düşünceye sahip. Ayrıca, hükümete, 'Seni iktidar yaptım. Hadi göster icraatını' deyip dolaşıvermesi; hiç affedilir gibi değil. Şayet toplum bu düşüncenin doğruluğunu kabul etmeye devam ederse; vay haline!.. Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Sivil toplum örgütleri olmadığı için bedeli hep hükümetler ödüyor' mealinde konuşup bir gerçeğe işaret etmesine bir diyeceğim yok aslında. Fakat, siyasi partilerimiz vatandaştan yetki alırken, 'Bize oy verin. Gerisini merak etmeyin siz' demiyorlar mı? Yiğidi öldür ama hakkını yeme. Erdoğan'ın da hakkını teslim etmek lazım. Hiç olmazsa, bir gerçeğin altını çizip gündeme getirdi. Kutluyorum kendisini. Hele bir de sivil toplum örgütlerinin kurulmasını kolaylaştıran kanunları çıkarır ve bu konuda ahaliyi teşvik ederse; işte o zaman kahraman olur. Karıncalardan Özür dilerim Ömer Öztürkmen, ülkemizin yetiştirdiği önemli fikir adamlarından biri. Kalemi çok güçlü bir kere. Hem kalemiyle, hem de yüreğiyle ülkemize fayda sağlayan bir kalem erbabı olan Öztürkmen'in yazılarını ve kitaplarını zevkle okuyorum. Hem rahat okunuyor, hem de içi dolu. Öztürkmen'in kitap yazmaya ihtiyacı yok ama bizim onun kitaplarına ihtiyacımız var. Son kitabı, 'Karıncalardan Özür Dilerim'i mutlaka okuyun. Tam bir bilgi hazinesi.