Bedelli çok, bedel az olsun

Türk toplumunun tarih ve geleneğine bakıldığında askerliğin, "vatani görev" olarak tarif edildiğini görürüz. Gururlandığımız bir tanımdır bu. Her Türk asker doğar, asker ölür. Sütçü İmam da yaşıyor bu toplumun yüreğinde, Nene Hatun da.
Geçmiş dönemlere bakıldığında gençlerin askeri eğitiminin yanı sıra, o ocakta bilgi ve görgülerini  artırdıklarını da görürüz. Askerliğin Türk gençlerine kazandırdığı değerler sayılamayacak kadar fazladır.
Dünya değişti, Türkiye de. Askerin de sivilin de profesyoneline ihtiyaç duyuluyor artık. Bilgi çağında yaşıyoruz. Bilgi sahibi olmak ve bu bilgiyi katma değere dönüştürmek de vatani görev oldu. Ekonomik bağımsızlığı olmayan ülkelerin tam bağımsız olduğundan bahsetmenin imkansız olduğu bir çağda yaşıyoruz çünkü.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli arasında nasıl tabip, pilot, kaptan, teknik personel varsa; sanayiden anlayan, ticaretin püf noktalarını bilen subayların sayısını arttırmak da şart oldu. Zaman üretme ve ürettiğini satma zamanı çünkü. Bugünün ülkeleri başka ülkelere gönderdikleri ticari ataşeler kadar askeri ataşelerden de faydalanıyorlar.
Türkiye'nin kalkınmasına katkı sağlamak maksadıyla yola çıkan birçok gencimiz yerli ya da yabancı üniversitelerde okumuş, master ve doktora yapmış ve bu süreçte askerlik çağını geçirmek gibi bir durumla yüz yüze gelmişlerdir. Şimdi işbaşındalar. Ülkeye vergi ödeyip hizmet ediyorlar. Bakaya durumuna düştüklerinden yurt dışına çıkamıyorlar, sigortalı olamıyorlar. Korku içinde yaşıyorlar.
Bu gençleri silah altına almayı düşünürken, nerede daha faydalı olacaklarsa orada istihdam edilmelerine özen göstermek lazım.
Bugün Türkiye'de 750 bin civarında bakaya (mazeretsiz askere gitmemiş) genç var.  Bu gençlerin önemli bir kısmı işbaşında ve kimi ihracata katkı sağlıyor, kimi doktor, kimi mühendis. Vatani hizmet yapıyorlar yani. Onları yerlerinden oynatmak, kendilerine zarar verdiği gibi görev yaptıkları işletmeye de zarar verir. Başka bir deyişle ekonomi zarar görür.
Bakaya durumundaki gençlerin Bedelli Askerlik Kanunu ile eritilmesi hem onları, hem işyerlerini ve hem de ekonomiyi rahatlatacaktır.
Başbakan Erdoğan ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş bu konuyu görüşeceklerini söylemiş; Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise "Torba Yasa" ile bu meseleye çözüm bulacakları sözünü vermişti. O da çıktı. Şimdi tam zamanı.
Geçmişte de bedelli askerlik uygulaması yaşandı. Fakat bedelin ve yaş limitinin yüksek olmasından dolayı birçok genç bu haktan faydalanamadı. Bedeli ticari bir mantıkla koymamak lazım. Bu gençler zaten vergi ödüyor ve bulundukları konum itibariyle ülkeye hizmet ediyorlar. Yüksek bedel, bir nevi ceza olmaktadır. Ki, bu gençler bu cezayı hak etmiyorlar.
Bedellisi çok, bedeli az bir uygulama ile sosyal hayatı da ekonomiyi de rahatlatmak mümkün. Geciktirmeden uygulansın.