Bedük'ün çizgisi

DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük'ün 'Kamu Yönetiminin Yeniden Yapılanması' ile ilgili yasa tasarısı hakkında yaptığı basın açıklaması üzerine bir yazı yazıp; kendisinin konuya açıklık getirmek yerine çalıyı tersine sürüdüğünü ifade etmiştim. 'Anayasa'ya uygun değil' şeklindeki iddiasının da, savunduğu fikirlerden ziyade 'CHP mantığı' koktuğunu belirtmiştim. Aynı zamanda DYP Yerel Yönetim İşleri Başkanı görevini de ukdesinde bulunduran Bedük, çizgisinin değişmediğinin altını çizen cevabî bir yazı göndermiş bana. 'Milliyetçi, muhafazakar çizgim; geçmişimden geleceğe uzanan hassasiyetimdir. Çağdaş toplumlarla yarışmak için insanımıza her türlü imkanı vermek, ortamı hazırlamak ve değişimi yapmak, yaptırmak idealimdir" diyen Bedük, yanlış anlaşıldığını belirtiyor bu yazısında. Çeşitli devlet kademelerinde ifa ettiği görevleri de sıralayan Bedük, bir politikacıdan ziyade siyasetçi kimliğiyle DYP'de ülkesine hizmet etmeyi hedef edindiğini belirtiyor. Bedük'ün açıklaması; özetle şöyle: "Bu hizmetlerim sırasında, her zaman değişimden ve dönüşümden yana oldum. Yasaların verdiği yetkiyi sonuna kadar, pratik çözümleyici ve insanına inanan ve güvenen bir anlayış içinde hizmetlerin süratli, verimli ve etkili olarak yapılmasına özen gösterdim... Değişik fikirler; toplumu ataletten, statükodan uzaklaştırır. Dinamik, hareketli bir hale getirir... Bedük Zekası'nın ülkeye hizmetten ve milletini sevmekten başka bir maksadı bulunmamaktadır. Toroslar'ın çocuğu olarak sizin beni daha iyi anlayacağınızı beklerdim... Hayatımda çalışmadan hiçbir toplantıya gitmedim, okumadığım bir konu hakkında görüş belirtmedim. Bu hantal devlet yapısının mutlaka değişmesi gerektiğine inanırım. İnsanımıza inanan, güvenen bir anlayışın hakim olması, bürokrasi ve kırtasiyeciliğin engellenmesi; devlet teşkilatının yasama, yürütme ve yargı organlarının, teşkilat göreve ve yetkilerinin çağın gereklerine uygun hale getirilmesi ve bunu vakit geçirilmeden tatbikata konulması gerektiğine inanıyorum. Bu görüş DYP'nin, misyonunun temel görüşüdür. Doğru Yol Partisi statükocu değil, dinamizmin ve değişimin öncüsüdür... ... İktidar; dayatmacı hareket edip son derece önemli sistem değişikliğine giderken, muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin (çalışan ağırlıklı) görüşlerini almamış. Görüş istersin, süre verirsin, gelir değerlendirirsin.. Muhalefetin ise yeniliğe karşı, bir kişiye endeksli, 'Madem o hazırlamış kabul etmiyorum' retçi anlayışını tenkit ettim... 'Anayasaya aykırı hükümler ihtiva ediyor' diyorum. Anayasamız, "İllerin yetki genişliği esasına dayalı olarak" idare edilmesini öngörüyor... Önce Anayasa'da idare ile ilgili bölümde veya öngörülen sistem neyse o konuda bir düzenleme yapılsaydı, yapılacak bu değişikliğin veya yeniden yapılanmanın Anayasa'ya aykırılığı iddia edilemezdi. Ne olacak çıkarılan kanun? Anayasa Mahkemesi'ne gidecek, iptal olacak ve verilen emekler boşa gidecek. Ayrıca, acilen yapılması istenen düzenleme uygulanmamış olacak."