Türk oğlu Türküm!.. Yağmurlu günlerde kösele ayakkabı giymek en büyük zevkim. Zincirsiz trafiğe çıkma hobimden asla taviz vermem. Hele trafik polisi enselediğinde, yanımda kim varsa, onu upuzun yatırıp 'Ağır hasta. Hastaneye...' diyerek onu atlatmaya bayılıyorum. Okumayı sevmem mesela. Metroseksüel erkek tipinden nefret ederim. Bahsi bile züldür benim için. Ben Toroslar'ın çocuğuyum. Halis muhlis Yörük yani. 'Erkek dediğin teke gibi kokmalı', derdi atalarım!.. Tam öyle değilsem bile hep kekik kokarım. Dediğim gibi okuma beni bozar. Başbakanlık Makamı, beni de yazar taifesinden kabul edip 'Mahalli İdareler Kanun Tasarıları'nı göndermiş. Kapağını kaldırıp bakmadım bile. Kamu yönetiminde yeniden yapılanmayı anlatıyormuş. Bunu da dış kapakta yazdığı için biliyorum. Popstar yarışması ve Biz Evleniyoruz gibi reality şovları seyrederken zaten yeteri kadar değerlendiriyorum vakti; bir de okuyup da kendimi helak edecek değilim herhalde. Başbakanlık Makamı, benim yazarlık konumumu dikkate almış ama 'okur' olmadığımı es geçmiş. Her yazar, okur olacak diye bir şart mı var? Hata onların. Okumam arkadaş!.. O koca kitabı okuyup da ne yapacağım. Bir de ben maydanoz olmayayım bu işe. Hadi ben mazeret beyan edip yan çizdim diyelim. DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük'e ne oluyor? Konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamadan anlıyorum ki, o da hiç okumamış tasarıyı!.. Bedük siyasetçi bir kere. Okuması lazım. Konuya bigane kalması sözkonusu olamaz! Ayrıca, Demirel'in kurduğu bir partinin ikinci adamı. Kendini minder dışına atması hoş değil, şık durmuyor. Sırıtıyor tabii. Gerçi Sayın Bedük, meseleden koptuğu hissedilmesin diye ince ince işleyip konuya nakış gibi özel bir hava vermiş ama olsun, yine de böyle olmamalıydı. Tutmadım. 'Şurasını beğenmedim' veya 'O öyle değil de böyle' gibi somut bir şey söylemek yerine siyasi kıvraklığına güvenip konuyu rejime getirip dayamış. "Merkezin siyasi otorite ve iradesi, üniter devlet yapımızın korunmasının garantisidir." Bununla kalsa yine iyi. Ardından bir de "Bu konu öncelikle dikkate alınmalıdır!" diye eklemiş ki, tam oturmuş. Çıkarabilene aşkolsun! Türkiye'de çalıyı tersine sürüklemek istiyorsan; lafı fazla döndürüp dolandırmaya gerek yok. 'Üniter devlet yapısı' de yeter, akan sular durur. Bedük siyasetçi tabii. Eline kalemi alınca her bir şeyi demiş. Bakın mesela: "Meclis'te görüşülmekte olan söz konusu yasa tasarısı Anayasa'nın idarenin bütünlüğüne hak ve özgürlüklerle ilgili temel ilkelerine aykırı hükümler ihtiva ediyor." Hiç boşluk yok. Hükümetin elini kolunu bağlamış Bedük. Hem de en kalın zincirlerle. Bu tam bir CHP tipi politika ama Bedük'e de yakışmış hani. Ben şahsen Bedük'ün kıvrak bir zekaya sahip olduğunu bilirdim ama bu kadarını tahmin etmiyordum doğrusu. CHP'ye gitse; hiç tereddütsüz hüsnükabul görür. Tebrik ederim kendisini!