Benim vapurum nostaljik

A -
A +

İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO), İstanbul'un sembolü haline gelen şehir hatları vapurlarını değiştiriyor. Daha doğrusu, bu hususta halkın oyuna başvuruyor. 24 Haziran'a kadar devam edecek bu oylama. Kamuoyu, "hayır, kalsın" derse, kalacak. Böyle de bir alternatif var yani. Bu gibi konularda halk oylamasına gitmeye kimsenin bir diyeceği olamaz; benim de yok tabii. Ancak, dikkatimi çeken bir konu var. Bu oylamada zaman ve mekan mevhumu yerli yerine oturmuyor sanki! Bir ev döşerken bile dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. "Şark Köşesi" olarak tasarlanan bir odaya modern çizgilere sahip objeler koymak mümkün mü? Veya tersi. İnşa etmek istediğiniz ev veya villayı, çevrenin tabii dokusuna uydurmak için gayret göstermez misiniz? Bu konulara dikkat etmeden inşa edilen mesken modern olmadığı gibi klasik de olmaz. Olsa olsa "hilkat garibesi" gibi bir şey olur. Arabesk bir ev veya oda için onca para harcamanın ne mantığı var ki? Burada konuştuğumuz ev veya iş yeri değil, mahalle de. Koskocaman bir İstanbul'dan bahsediyoruz. Onun için çok ama çok dikkatli olmak lazım. Tabiî dokusunu ve tarihî geçmişini iyi bilmenin yanı sıra geleceğini de doğru tasarlamadan atılan her adım bu kente zarar verir ve tüm gayretler heba olur!.. Geçmişte binlerce hata yapıldığı için bu konuda çok dikkatli davranılması gerektiğine inanıyorum. Biz maalesef, modernlikten şaşaayı ve gösterişi anlıyoruz. Görgüsüzlüğün ta kendisi halbuki. Modernlik, bir hayat tarzı. Klasik ortamlarda da modern olmak pekala mümkün. Şayet, Anadolu'dan İstanbul'a göç edenleri, "modernlik" adına birer sonradan görme yapmayıp da kendi kültürlerini taşımalarına izin verilseydi bugün İstanbul Anadolu'nun tüm zenginlikleri yaşıyor olur ve ihtişamın doruğuna çıkardı. Maalesef, o insanları lüks mekanlarda yaşamaya, daha doğrusu zontalığa iten bir zorlama oldu. Dolayısıyla ne gelenler modern oldu, ne de Anadolu İstanbul'a bir katkı sağlayabildi. En acısı da, Anadolu'daki o kadar güzellik ve zengin kültür mirası kaybolup gitti. Vapur deyip geçmeyin Bugünkü vapurların, Sultan Abdülmecid tarafından 1851'de kurulan Şirket-i Hayriye ile geliştiği ve teknik değişimlere uğramasına rağmen çizgisini koruduğu görülüyor. Vapurlar o gün ahalinin mesirelere, ayazmalara, çayırlara safa yapmaya gitmeleri için kullanılıyordu. Şimdi, toplu taşımacılık amacıyla sefer yapıyorlar. İşletmenin yeni sahibi İDO da İstanbul'un silüeti içinde gerçekleştiriyor bu faaliyeti. Bundan sonra da İstanbul'un rengini ve tarihî dokusunu bozmadan yapması lazım bu işi. Tabiî dokuyu bozan bir çizgi, gemi de olsa sırıtır. Halihazırda hizmet veren gemilerin İstanbul'a uyum sağlayan bir çizgisi var. Tarihî dokuya da uyuyor. Dün de böyleydi bu, yarın da böyle olması lazım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin oylamaya sunduğu 8 modelde de bu çizginin kaybolmaması için gayret gösterildiği anlaşılıyor. Modellerin ilk 5'i nostaljik. 4 nolu model ise zaten şu anda sefer yapan gemi. Diğer üç modelin biri tamamen modern, diğer ikisi de nostalji ile modernlik arasında bir yerde duruyor. İstanbul, büyük bir metropol ve aynı zamanda bir dünya kenti. Dolayısıyla, İstanbul'a hizmet verecek olan vapurları tasarlarken; tüm dünya insanlarının oyunu almak lazım. Hiç olmazsa, onların zevk ve düşüncelerini dikkate alarak tasarlamak lazım. Modern bir dünyadan gelen turist acaba İstanbul'da kendisinin alışık olduğu modern çizgileri mi görmek ister; yoksa, İstanbul'a has gemiler mi?.. O halde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hem İstanbulluyu, hem de şehre gelen turistleri mutlu edecek bir gemi modeli bulması lazım. Bu yazının kaleme alındığı saatte yaklaşık 235 bin oy kullanılmış ve bunların yüzde 60'ı 5 klasik modele gitmişti. Modern çizgiye sahip üç vapur ise toplam yüzde 40 oy aldı. Fakat, bu gidişle klasik çizgiye sahip ve zaten hizmet veren dizaynı belli vapur en fazla oyu alıp diğer 7 vapuru geride bırakacağa benziyor. Benim oyum da 4 nolu modele; ancak, 2 nolu modelde olduğu gibi keşke bunda da ahşap çalışılmış olsaydı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.