Bilinçli seçmen

TV'yi tebrikle başlayacağım bu yazıma. Hepimiz severiz tenkit etmeyi. Hele medya leşkerlerinin gıdasıdır bu. Gazeteci olarak bunu biraz da görev bilir; önümüze çıkan her şeyi topa tutarız. Bendeniz mesela. Sık sık yaparım bunu. Yol, yordam göstermek sanki hiç bizim işimiz değil. O konuyu nedense hep es geçeriz. NTV'nin başlattığı Seçim Taksi çok hoş bir program. Hoşluğu kadar öğretici de. Hem Türkiye'nin nabzını tutuyor bu program, hem de çok enteresan fotoğrafları görme fırsatı veriyor insana. Hele Kadir Çöpdemir'in 'bilinçli seçmen arayışı' yok mu, bayılıyorum!.. Çöpdemir, elinde mikrofon semt sokaklarını arşınlıyor, yana yana döne döne bilinçli seçmen arıyor, ilçeleri tanıtıyor ve bu arada önüne gelene; soru soruyor: Bilinçli seçmen arıyorum! O, siz misiniz? Doğru adres. O, benim işte... Mahalli seçimler ne zaman yapılacak? Gak!.. Yerel seçimler kaç senede bir yapılır? Guk!.. Şehremini ne demek? ?!. Oyunu kime vereceksin? Ne bilek? Birine vericik işte!.. Hiç mi isteğiniz yok? Yol isterik!.. Hele şükür, bir şey söyledi seçmen! Vatandaş çok şey istiyor ama ne istediğini bilmiyor!.. NTV, yaptığı bu programla halkı bilgilendirdiği gibi resmen bilinçlendiriyor da. Çöpdemir soruyu sorup dolaşıvermiyor bir kere. Soruların cevabı altyazıyla veriliyor ki, ahali bilgilensin. Bir de tekrar tabiî. Aynı soru sık sorulunca, zaten öğrenme kendiliğinden oluyor. Güldürürken, düşündür. Bunun adına 'hem eğlen, hem öğren' de denir ki, modern eğitimin esası bu. NTV'yi bir daha tebrik ediyorum. Popstar'dan çok daha başarılı bir program çıkardıkları için. Çok ilgi gördü, reyting rekorları kırdı ama bir 'reality show'dan öte gidemedi, Popstar. İnkar etmiyorum. Popstar toplumun ilgisini çekti. Eğlendirdi de ama bilgilendiremedi maalesef. O kadar kafa ütülemesine rağmen müzik hakkında kimse 'çöp' kadar bilgi sahibi olamadı. Değişiklik tamam ama eğitim sıfır!.. Şimdi aynı program, Türkstar ve Akademi Türkiye alternatifleriyle birlikte ikinci kez geldi. Umarım, aynı hatayı onlar yapmaz! Mahalli seçimler en az genel seçimler kadar önemlidir aslında. Halk, her gün yüz yüze geldiği, hizmet beklediği kişileri seçiyor çünkü. Toplumun şuuru ve ciddi talepleri; seçilene yön veriyor. Seçmen ne kadar bilinçliyse; seçilen de o nispette kendine çekidüzen veriyor, kendisine bağlı kurumların içini o ölçüde dolduruyor. Şayet halk tepkisizse; o da dalgasına bakıyor!.. Cem Yılmaz'ın dediği gibi 'Eğitim şart.' Cem Yılmaz, merdiven altı taklit ürünle mücadele etmenin reklamla bile mümkün olduğunu nasıl gösterdiyse; NTV de eğlendirirken dahi eğitim verilebileceğini ispatladı. Habercilik, biraz da bu işte. MI ACABA?!. Unakıtan, patronun, yanındaki işçiden az vergi ödemesine şaşmış... Hiç patron olmadıysa; şaşması normal! * Serdengeçti, 'Dehşet şekilde yabancı düşmanlığı var' demiş... Bürokratlar da olmasa doğruyu söyleyen çıkmayacak! * İngiltere Başbakanı Blair'in gençlik yıllarında tek hayali rock yıldızı olmakmış... Siyaset, orada da bir kesere sap olamayanların işi demek ki! * Güney Koreli bir firma, personelinin işten kovduğunu cep telefonuna mesaj geçerek bildiriyormuş... Desenize, telefon çıktı; mertlik bozuldu!.. * Bir kitapta, et sevenlerin maço olduğu yazıyormuş... Bizim maçoluğumuz bayramdan bayrama!