Bir dikili ağacım var!..

A -
A +

Boşuna dememişler, "Bekleyen derviş muradına ermiş" diye. Nihayet benim de bir dikili ağacım oldu! Hem de Zeytinliköy'de. "Zeytin Hasadı Şenliği" münasebetiyle gittiğim Akhisar'da hem hasat yaptım, hem de kendi adıma zeytin ağacı diktim. Ağaç beş sene sonra meyve vermeye başlıyor. Altıncı sene maliyetlerini kurtarır hâle geliyor. Verimin zirve yapması için ise on beş yıl beklemek lazım. Benimkisi, biraz uzun vadeli bir durum yani, ama olsun. Zeytin ağacının bir diğer adı "ölümsüz ağaç." 15 sene ne ki, beklerim! Akhisar'da 10 milyon 600 bin dikili zeytin ağacı var. Benim ağaçla birlikte, 10 milyon 600 bin 1 oldu. Bu ağaçların 5 milyon 400 bini meyve veriyor ve yaklaşık 200 bin ton zeytin elde ediliyor bu ağaçlardan. Geriye kalan beş milyon 200 bin ağaç da meyve vermeye başlayınca, 400 bin ton zeytin hasadı alacak Akhisarlı. Hedef, 40 milyon ağaç ama Akhisar daha şimdiden "Zeytinin Başkenti" diye anılır oldu. Haksız bir unvan değil haaa, onu da söyleyeyim. Bursa, Balıkesir, Aydın, Adana, Mersin, Hatay ve Gaziantep illerinde de zeytin yetiştiriliyor ama 2-3 milyonu geçmiyor hiçbirindeki zeytin ağacı sayısı. Akhisar malum, 1970'li yıllara kadar tütünüyle meşhurdu. Bir de pamuk. Şimdi ne tütün var, ne de pamuk. Varsa yoksa zeytin. Çiftçi şuurlu. Tarım Bakanlığı ilgili. KOSGEB destek veriyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı üstüne düşeni yapıyor. DTM yol gösteriyor. Eee, Akhisar "Zeytinin Başkenti" olmasın da ne yapsın? Şenlik boyunca çiftçi, tüccar ve sanayici ile görüşme fırsatı buldum. Hemen belirteyim ki, hepsi moralli. Hepsi, geleceğe ümitle bakıyor. Tek üzüntüleri, zeytin deyince akla başka bölgelerin gelmesi. Bu durumun morallerini bozmasına izin vermiyorlar ama. "Şehrimizi, ürünümüzü tanıtacağız" diyorlar da başka bir şey demiyorlar. Özgüvenleri tam yani. Haksız da sayılmazlar hani. "Uslu" ve "Domat" zeytinin orijini Akhisar. Hakeza Gemlik zeytini. Piyasada satılan "Gemlik Zeytini"nin yüzde 60'ı yine Akhisar'da yetişiyormuş. Ayvalık'a giden yağlık zeytinin de önemli bir kısmı bu bölgeden. Akhisarlı stres yapmasın da ne yapsın? Akhisar'ın elde ettiği senelik zeytin miktarı, 200 bin ton. Bu ürünün sadece toplanması, 20 bin kişiye iş kapısı açıyor. Bir de bu ağaçların budandığını, ilaçlandığını ve gübrelendiğini düşünün. Müthiş bir iş imkânı. Hele buna bir de salamura zeytin ve yağ fabrikalarını ilave edin. Hasılı, kalkınmanın yükselen değeri. Bu söylediklerimin hepsi güzel, hepsi hoş. Da... madalyonun bir de diğer yüzü var. Türkiye, 90 milyon zeytin ağacına erişti. Hâlâ da artıyor. Önümüzdeki 3-5 sene içinde İspanya'dan sonra dünyanın ikinci zeytin üreticisi ülke durumuna gelmesi bekleniyor. Büyük avantaj tabii. Fiyatların tespiti hususunda Türkiye'nin eli güçleniyor bir kere. Fakat, o zamana kadar yapılması gerekenler var, onlar ne olacak? Akhisar'da modern bir depo yok mesela. Zeytin, doğru toplanmaz, iyi stoklama yapılmazsa kalite kaybına uğrar. Ayrıca, bölgeler arası koordinasyon ve işletme geleneğinin değiştirilmesi lazım. Hele bir de çiftçi, tüccar, sanayici ve ihracatçı iş birliği var. Kim yapacak bunları?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.