Bir kağıt=bir sağlık

A -
A +

Geçenlerde Aydın Arıcı, Ayhan Tokgöz, Mehmet Yalçınkaya ve Mukadder Doğanay ile bir araya gelip Bebek'teki Les Ambassadeurs Restoran'da bir akşam yemeği yedik. Ne var bunda canım, deyip dudak bükmeyin hemen. Anlatacağım. Aydın Arıcı profesör ve dünyanın en ünlü kadın hastalıkları ve doğum uzmanı. Yale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Departmanı Kısırlık ve Üreme Hormon Bozuklukları Bölüm Başkanı görevini yürütüyor. Bir ayağı da Türkiye'de. Uzman Dr. Ayhan Tokgöz ise Lokman Hekim Sağlık Vakfı Başkanı ve aynı zamanda Çelebi Holding patronlarından Canan Çelebioğlu'nun eşi. Mehmet Yalçınkaya da uzman doktor. Onun en belirgin özelliği, kendisini Gebze'deki hastaneye vakfetmiş olması. Bu kısa girizgahtan sonra sıra geldi hastane olayına. Az önce isimlerini zikrettiğim doktorlar gönül birliği edip, 1986 senesinde Lokman Hekim Sağlık Vakfı'nı kuruyorlar. Aralarında Dr. İrfan Gökçay ve Dr. Gülbin Gökçay da var tabii ve bu beraberlik hâlâ devam ediyor. Hepsi idealist, hepsi mesleğini seven insanlar. Meslekî nosyonları itiyor zaten onları bu faaliyete. Doktorların hem maddi imkana kavuşması, hem de mesleki kariyerlerini arttırmaları düşüncesinden hareketle kuruyorlar bu vakfı. Bu maksatla, genç doktorlara burs vermeye de başlıyorlar vakfı kurar kurmaz. Ardından da Gebze-Beylikbağı mevkiinde inşa ettikleri Lokman Hekim Sağlık Vakfı Hastanesi'ni hizmete sokuyorlar; sene 1987. 10 kuruşa hasta baktıkları oluyor. Adı üstünde vakıf! Ticari bir maksatları yok. Daha o günlerde devlet "Yeşil Kart" nedir bilmiyor ama Lokman Hekim Vakfı'nın var "Yeşil Kart" uygulaması. O kartı alan, sağlık hizmetlerinden bedava istifade etme imkanına sahip. Gel zaman, git zaman Gebze'de öyle bir faaliyetin içinde buluyorlar kendilerini ki, hedef doktor olmaktan çıkıp hasta oluyor doğrudan doğruya. Doktoru unutup hastaya yoğunlaşmaları boşuna değil tabii. Sizin de katkınız olsun Gebze, Anadolu'dan İstanbul'a göç edenlerin ilk konakladıkları bölge aynı zamanda. İstanbul'a girmek öyle kolay mı? Hele yol yordam bilmeyenler için!.. Pılını pırtısını toplayıp gelen aile Gebze'de konaklıyor evvel emirde. Gebze bir nevi atlama taşı. Verdikleri sağlık hizmetinin önemli bir kısmı bedava ama iş bununla kalsa yine iyi; kalmıyor ki! Hasta telefonla Dr. Mehmet Yalçınkaya'yı arayıp kullandığı bir ilacın baş ağrısı yaptığından şikayet ediyor, diyelim mesela. Daha önce muayene olmuş ya, Dr. Yalçınkaya ona o ilacın hangisi olduğunu soruyor. "Beyaz ilaç" diyor hasta. "Beyaz ilaç!" Drajelerin ekserisi beyaz. Hastanın okuması yok, yazması yok. "Beyaz ilaç" demekten öte bir cevap veremiyor. Hâl böyle olunca Vakıf, eğitime de el atıp Gebze ahalisine okuma yazma öğretmek için kurslar açıyor. Burası bir vakıf, yardım kuruluşu yani. Maksadı her ne kadar fakire fukaraya sağlık hizmeti vermek ise de bir Hilal-i Ahmer değil nihayetinde. Gelirinin olması lazım. Nereden gelecek değirmenin suyu? Prof.Dr. Aydın Arıcı Amerika'da yaşıyor ya. "Orada atık kağıtları topladıklarını gördüm" diyor. Onun bu sözü Dr. Ayhan Tokgöz'ün yol haritasını çizen ışık oluyor. Vakıf 1989 senesinde hurda ve atık kağıt toplamaya başlıyor ve bu geri dönüşüm faaliyeti en önemli gelir kaynaklarından biri olup çıkıyor kısa bir müddet sonra. 1989'da Levent polikliniği de hizmete açılıyor ve buradan elde ettikleri gelirlerle de Gebze'deki hizmetleri desteklemeye başlıyorlar. Bir nevi zenginden alıp fakire verme durumu, yani!.. Geri dönüşüm faaliyetleri ile çevreciliğe de el atan Lokman Hekim Sağlık Vakfı, başlattığı "Atık Kağıt Toplama Kampanyası" ile 3 bin gönüllü aileye ulaşıyor ve sadece bu iş için 40 kişi istihdam ediyor. Mukadder Doğanay'ın görevi bu işte. Koordinasyonu sağlamak. Bugün Gebze Küçük Sanayi Bölgesi ve Kağıthane'deki geri kazanım deposunda senede 20 bin tonu bulan atık kağıt ve hurda lastik toplanıyor ve bunlardan elde edilen gelirlerle bahsettiğim o müthiş hizmet veriliyor; hem de hiç aksatmadan. Vakfın sponsorları da var. Çelebi Holding, Sodekso ve Boynerlerin Back-Up'ı bunların en başında geliyor. Da... esas geliri yine de; dediğim gibi atık kağıt ve hurda araç lastiği, kola kutusu, naylon, plastik ve kullanılmış printer kartuşundan elde edilen paralar. Bu güzel hizmete "Benim de bir katkım olsun" diyorsanız, Lokman Hekim Sağlık Vakfı'nın (0212) 278 67 45 No'lu telefonunu arayın ve atık kağıt ve hurdalarınızı onlara bağışlayın. Hem çevrecilik yapmış olursunuz, hem de ihtiyacı olan fakir ailelerinin sağlık hizmetine kavuşmasına katkı sağlarsınız. Demedi demeyin! ....... Başsağlığı Türk deri sanayinin markalaşmasında ve ihracatının artmasında önemli rol oynayan Turgut Koşar'ın vefatı bizleri de üzdü. Allah rahmet eylesin. Yakınlarına ve deri camiasına başsağlığı diliyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.