Türkiye'de öyle şeyler oluyor ki, 'bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' demeden edemiyor insan! "Milli gelirden kişi başına bin 500 doların altında pay alan illere teşvik" sözü verildi ve uygulanmaya sokuldu. Birçok gariplikler yaşanıyorsa da bir tanesi var ki, dudak uçuklatan cinsinden. Türkiye'de bugün un değirmeni bolluğu yaşanıyor. Eline para geçen un fabrikası kurmuş. 3'te 2'si atıl vaziyette bu işletmelerin. Buna rağmen, teşvik alan illerde ne kadar yeni un değirmeni kuruluyorsa hepsine teşvik veriliyor. Etmeyin, eylemeyin arkadaşlar. Bir şey yanlışsa yanlıştır, doğruysa doğru. Teşvik veriliyor diye paralar çarçur edilir mi? Bu, halkın ödediği vergileri har vurup harman savurmak değil de nedir? Diğer taraftan plastik hammeddesine son üç ayda yapılan zam oranı ne biliyor musunuz? Tamı tamına yüzde 55!.. Tüpraş yapıyor bu zammı. Tüpraş ürünlerini döviz bazında satıyor. Petrol ve petrole dayalı ürünler Türkiye'ye yurt dışından geliyor çünkü. Eh, o halde Tüpraş'ın yaptığı doğru. Da, sektör yok oluyor. Ne olacak şimdi? İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Üyesi Mustafa Kemal Özşahin, sektörün derdi ile dertlenmiş bir plastik sanayicisi. Zamlara tahammül edemeyen KOBİ'lerin birer birer kepenk indirdiğini ayrıca, ithal mallların piyasada cirit attığını söylüyor her önüne gelene ama onu duyan yok. Petrole gelen zamlar Türkiye ekonomisini belki o kadar sarsmaz ama bir de doğrudan etkili olduğu sektörler var. Onlar ne yapsın? Aynı ürünü yurt dışından ithal etme şansı da yok sanayicinin. Çünkü, vergiyi yiyip oturuyor!. 'E, canım dövizle alınıp dövizle satılıyor. Hükümet ne yapsın', deyip geçiştirilebilir mi bu mevzu? Bence geçiştirilemez. Geçiştirilemez çünkü, binlerce sanayici var bu sektör şemsiyesi altında. Adamın ekmek teknesi bu. Petrol fiyatları arttı diye bu sektörü yok etmenin bir anlamı var mı? Hele hele atıl duran o kadar un fabrikası varken, teşvik verilip yenisinin kurulduğu bir ülkede!.. Türkiye sanayi envanterini çıkarmış olsaydı bu hatalara düşmezdi hiç. Bir ülke elbette ki teşvik uygular, uygulamalı da ama bunun bir hedefi olması lazım değil mi? Şu çağda, en makul teşvik; geri dönüşü olan, yani; global ekonomi içinde verimli iş kollarına yapılan teşviktir!.. Şimdi kendi haline terk edilen onca KOBİ, petrol fiyatlarındaki artışın duracağı, ekonominin istikrara kavuşacağı döneme kadar nasıl ayakta duracak? Bu işletmelerin sermaye artışı yapması, işletme finansmanı bulması kolay mı? Yurtdışı pazarda kaybedilen itibarı bir daha geri gelmiyor. Plastikçilerin birçoğu ihracat da yapıyor. Şimdi ne olacak bu adamların hali? Ha, ne olacak? > MI ACABA?!. * AB aynasında görünen Türkiye çok güçlüymüş... Adamlar bizim dev aynasına bakma tutkumuzu nasıl da biliyorlar ya! *** * Ecevitlere isimlerinin ilk harfinden oluşan özel plakalı makam aracı alınmış: 06 RBE 90... Yaşlarını göstermesi bakımından isabetli de, benim bildiğim aşıklar ağaca kazır bunu! *** * İşyerinde emir alan erkekler şeker hastası oluyormuş... Türk erkeği bunun çaresini bulmuş durumda, eşine emredip kurtuluyor!