Birlik ve beraberlik zamanı

A -
A +

ABD'de başlayan "Mortgage Krizi" dalga dalga yayılıyor. Tespit edilen ilk tahribat 700 milyar dolar civarında. Tahminler 1 trilyon 200 milyar dolar olacağı. Temenniler ise orada kalması!.. Nerede duracağı kestirilemediği için bütün dünyada şaşkınlık hüküm sürüyor. ABD selin açtığı gediği kapamak için kamudan finans sektörüne 700 milyar dolar kaynak aktarmaya hazırlanıyor. Yarayı sarar mı? Belli değil!.. Geçen salı iftar yemeğinde bir araya gelen İstanbul oda ve borsa başkanları birlik mesajı verdi. İSO Başkanı Tanıl Küçük "Daha önce 'tehlike kapıda' demiştik, artık evin içinde" diye tarif etti tehlikenin boyutunu. İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ise sıkıntıların ortak akılla çözülebileceğini belirtip "Birlik, beraberlik ve dayanışmayı bozmamamız lazım. Mühim olan bu" dedi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da bunun sanayicinin gördüğü ilk kriz olmadığının, tam aksine iş aleminin "krizi fırsata çevirecek" bilgi ve tecrübeye sahip olacak kadar kriz yaşadığının altını çizdi. Yeter ki, siyasi otorite zafiyet içinde olmasın. "Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte ülkede huzur bozuldu. Ekonomi bereketini kaybetti" diyen Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Huzur olmadan ticaret, ticaret olmadan da zenginlik olmaz. Biz artık huzur istiyoruz. Ticaret yapıp zenginleşebilmemiz için huzura ihtiyacımız var." Türkiye ekonomisinin üçte birini meydana getiren iş adamlarının şu kritik dönemde bir araya gelip birlik ve beraberlik mesajı vermeleri ne kadar önemliyse, Ankara'daki iktidar ve siyasetten "aklı selim" istemeleri de bir o kadar önemli. Ve de haklı. İTO, İSO, DTO ve Ticaret Borsası'nı temsil eden oda ve borsa başkanlarının verdiği bu mesaj ülkenin istikrarı bakımından çok mühim. Ankara'da yaptıkları sen-ben kavgasına kapılıp ülke gündemini elinden kaçırdı, kaçırmak üzere olan siyasilerin dikkatini çekmek bakımından mühim. Topluma moral verme bakımından mühim. Sel, dağı taşı yara yara geliyor. Türkiye'ye gelmesi temenni edilmez tabii de ya gelirse! İşte o vakit sert kayaya çarpması lazım. O da ancak birbirine sarılmak ve güç birliği yapmakla olur. Türk insanının kenetlenip bu krizden tek parça halinde çıkması gerekiyor. Şayet, Ankara uyum sağlayamazsa, bu kenetlenme katiyen olmaz. Dolayısıyla, Ankara'nın şu lüzumsuz "kayıkçı kavgalarını" bırakıp geleceğe odaklanması lazım. Türkiye "krizi fırsata çevirecek" ise bu şart. Krizi yönetecek olan siyasi otorite çünkü.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.