Geçen hafta sonu İzmir'de Tariş'in tertiplediği "Zeytin ve Zeytinyağında Evrensel Kooperatifçilik Sempozyumu"nu takip ettim. Esasa girmeden önce bir detaya dikkatinizi çekmek istiyorum; önemli çünkü. Tariş adını kullanan 4 birlik var. İncir, Üzüm, Pamuk ve Zeytinyağı Birliği. Bu birliklerin her birinin iştigal sahası farklı. Yönetimleri de. Tek ortak noktaları, tüzükten dolayı "Tariş" ismini kullanıyor olmaları. Bahsettiğim sempozyumu, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği gerçekleştirdi ve İspanya Tarım Birliği yetkililerini ağırladı. Bu, önemli bir teşebbüstü aslında. Önemliydi çünkü, Avrupa ülkelerinin kalkınmasında en önemli rolü kooperatifler oynadı. Türk zeytin üreticisi, işin ehli olanları dinleme ve onlardan başarı sırlarını duyma fırsatı buldu. İspanya Tarım Kooperatifleri Konfederasyonu Zeytinyağı Direktörü Javier Lara, "Bizim görevimiz" dedi. "Zeytin üreticisinin girdi maliyetlerini aşağı çekmek ve diğer taraftan da onların daha fazla kâr etmelerini sağlamaktır." Katma değer meydana getirmek yani. İspanya'daki zeytinyağı üreticilerinin yüzde 70'i kooperatif üyesi. Yunanistan'da ise yüzde 50 bu oran. Bir de Türkiye'ye bakın; yüzde 10 bile değil!.. Batıdaki kooperatiflerin sayılamayacak kadar holding, banka ve sigorta şirketi varken, Türkiye'de birliklerin çoğu devletin eline bakıyor! Bu çarpıklığın nedeni ne acaba? Avrupa'da yöneticilerin hepsi çiftçi. Türkiye'de ise hükümetlerin tayin ettiği bürokratlar yönetiyor birlik ve kooperatifleri. Neden böyle bu? İktidarlar, kooperatif ve onların oluşturduğu birlikleri oy deposu olarak görüyor da ondan! Siyasetin bulaştığı topluluklardan ne hayır gelir ki, tarım veya üretici birliklerinden gelsin?!. Gelmedi tabii. Son 7-8 sene içinde birliklere özerklik tanınmadı değil, tanındı. Ancak, geçmiş tortuların çokluğundan dolayı, "Hilkat Garibesi" gibi bir şey çıktı ortaya ve sistem doğru dürüst işlemedi. Gövdesi sağlıklı gelişmişse dahi kafası küçük kaldı. Ya da bacaklar kısa, kollar uzun oldu!.. Sebep belli. Avrupa'da kooperatifler iktidara baskı yaparken, Türkiye'de tam tersi oldu. İktidarlar kooperatiflere baskı yaptı. Şunları işe al, bu parayı seçmene ver. Pardon! Kooperatif üyesine ver. Bu uygulama iktidarlara belki bir nebze oy kazandırdı ama birçok yerde de yalnız kalmasına neden oldu. İspanyol kooperatifçiler bugün AB'ye baskı yapıp üyelerinin menfaati doğrultusunda hamle yaparken; Türkiye Hükümeti tek başına lobi yapmaya mahkum oldu. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Türkiye'deki başarılı birliklerden biri. Rüzgârı karşıdan almasına rağmen "Tariş" markalı zeytinyağını dünya markası yaptı. Hedefi de büyük aslında. İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus'tan sonra 5'inci olmasına rağmen, Türkiye'yi zeytinyağı üretiminde 2'nci yapmak istiyor. 15 yıl içinde de birinci. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Hüseyin Cahit Çetin, son senelerde başarısızlıkla neticelenen "yeniden yapılanma" çalışmalarına dikkat çekti ve "Şayet, siyasetçi kalkıp elini birliklerin içine sokarsa, her şey mahvolur" dedi. Çetin, ne borçların silinmesini istiyor, ne de başka bir şey. Sadece, "Siyasetçi gölge etmesin, yeter" diyor.