Türkiye Somali halkı için çırpınıyor. Can-u gönülden bir çırpınma bu. Nasıl çırpınmasın ki? Açlık, hastalık ve ölüm! Dördüncü bir alternatif yok sanki. Somali halkı "Acaba Kenya'da ölmez miyim" düşüncesiyle yollara döküldü. Bu kez de ölüm yolda yakaladı onları. Anneler, taşıyamadıkları çocuklarından hangisini yolda bırakacağına karar vermek gibi bir imtihandan geçmeye mecbur kaldı. Türkiye sanatçısıyla... sporcusuyla... gönüllü kuruluşlarıyla seferber oldu ve Somali başta olmak üzere Afrika ülkelerine yardım topladı, topluyor. Kelimenin tam anlamıyla yüce gönüllük örneği verildi yani. Tam bu esnada Başbakan Erdoğan "Ben de varım" dedi. Seferberliğe Başbakan'ın da dahil olması, yardıma iştiraki arttırdığı gibi miktarını da arttırdı tabii. Başbakan böyle insanî bir mesele için Somali'ye gider de yankıları farklı olmaz mı? Oldu tabii. Türkiye'den etkilenen diğer Müslüman ülkelerde de yardım miktarı arttı. Herkesin elinden geleni ardına koymaması gereken bir dönem. Somali başta olmak üzere Afrika ülkeleri gerçek bir insanlık dramı yaşıyor. Açlık ve sefalet insanî kriz boyutuna ulaştı. Bir annenin çocuklarından hangisini ölüme terk edeceği hususunda tercih yapmak durumunda kalmasından daha acı ne olabilir ki? Yürekleri dağlayan Somali dramına merhem olması için çok şey yapıldı Türkiye'de. Yetiştirme yurdundaki çocuklar harçlıklarını... Bir kız çocuğu ise elindeki tek bez bebeğini Somalili kardeşine göndererek; merhamet örneği gösterdi. Sanatçılar, sporcular televizyon kanallarında kampanya açıp Somali için yardım topladı. İş adamları yardım seferberliği başlattı. Koç Topluluğu Şirketleri toplam 2 milyon TL bağışladı. TOBB'un başlattığı kampanya ise 3 milyonu aştı. Samanyolu televizyonunun başlattığı bağış kampanyasında Doğuş Grubu 750 bin TL bağışladı. Ayakkabı sanayicileri bedelini Somali'ye göndermek maksadıyla iftar yemeklerin iptal ettiler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2 bin 500 kişilik protokol iftar yemeği de aynı maksatla iptal edildi. Başkan Topbaş "Kaynağın Somali'ye gönderilmesi kararını aldık" dedi. Bu kadarla sınırlı değil tabii. Ankara Ticaret Odası (ATO) kampanyası mesela; 2 milyon TL'ye yaklaştı. Ülke genelinde toplanan yardımlar ise 200 milyon TL'nin üzerine çıktı. Bir Türk olarak gurur duymamak mümkün mü? Türkiye'nin bir devlet olduğu gösterildi. Ve tabii meselenin Başbakan seviyesinde ele alınması da çok isabetli oldu. Türk milletinin büyük bir millet olduğunu bir kere daha görmüş oldu dünya âlem. Büyük millet olmak sadece maddi güçle orantılı değil çünkü. İnsanî boyutunun da olması lazım bu büyüklüğün. Türkiye işte bunu gösterdi.