Bizdeki iktidar kavgaları

A -
A +

Ayıp değil ya, bazen çok aptallaşıyorum! Yoo, öyle dıştan bakınca fark edilecek bir aptallık değil bu. İçte. Taa, içte. Daha doğrusu kişiliğimden kaynaklanıyor. Oturup, şahsım için hiç lüzumu olmayan şeyleri düşünüyorum mesela. Bunlardan birisi de Türkiye'deki hükümetler!.. 81 senede 59 hükümet!.. Buna bir anlam veremiyorum bir türlü. Kanunlara bakıyorum, orada bu kadar kısa değil süreler. Şimdi 5 oldu ya, geçmişte hep 4 sene olarak bildirilmiş iktidarların hükümet dönemi. Bizde neden bir nokta çeyrek sene?.. Halk mı istedi acaba bunu? Değil. Halkın bir senede bıkacağı bir iktidarı başına geçirecek kadar maymun iştahlı olduğunu düşünemiyorum, görülmüş şey değil bu. Bürokratlar yapmış olabilir mi? Birkaç örneği var bunun ama hepsi o. İktidarların ömrünü bir çeyrek seneye indirecek kadar değil yani. Eee, kim ne yapıyor da süreler bu kadar düşüyor? İşte beni aptallaştıran nokta burası!.. Hadi, bu soruya bir cevap bulamadım diyelim, 'Adam sen de' de ve dolaş, değil mi? Yapamıyorum işte. Kafayı oraya takıp, ağaca dolanmış kör keçi gibi dönüp duruyorum! Dedim ya, nev'i şahsıma münhasır bir hırs. Düşüne düşüne en sonunda kendime göre bir cevap buldum aslında bu soruya. Tam tatmin olmuş değilim ama bulduğum cevap şu: Bir avuç insanın iktidar kavgası!.. Halk yok yani. A partisi gelmiş, 'Benim geçmişim var, iktidar benim hakkım' demiş ve çökmüş koltuğa. Zorlandığı da olmuş tabii. O vakit de taş, sopa, yalan, iftira... ne bulduysa; mevcut iktidarın üzerine saldırıp işi bitirmiş. Kaybeden B partisi de yılmamış tabii. Allem edip kallem edip bir çamur bulmuş, atmış öbürünün üstüne. Sonunda onu devirip kendisi girmiş o kapıdan!.. Hep böyle gitmiş bu. İyi de halk ne yapmış? Hiç!.. Halk, iktidarın kendisine ait olduğunu bir kere bile düşünmemiş. Kendi iktidarını kurma fikri ise aklına dahi gelmemiş. Ya ne yapmış? İktidar için post kavgası verenleri seyretmiş. Hangisi daha isabetli atış yapıyorsa; hangisi hangisini daha fazla punduna getirip deviriyorsa; ona destek vermiş. Bu davranış doğru mu? Değil tabii. Halkın, 'adam sendecilik'te ne kadar ileri gittiğini anlatmaya kelimelerin gücü yetmez ama halk bu, ne diyebilirsin? Bundan sonra ne yapılmalı ki hükümetlerin ömrü uzasın? Şu kısa aklımla bulduğum bu hipotezin doğru olduğunu bir bilebilsem, ne diyeceğimi biliyorum ben ama emin değilim!.. Demokrasinin halkın kendi kendini yönetmesi için geliştirilmiş en modern sistem olduğuna bir itirazım yok aslında. Benim itirazım, Türkiye'de işleyen cari sistemin içinde halkın iradesinin olmamasına!.. Yok, asla bürokratların veya siyasetçilerin birini suçlayıp işin içinden sıyrılacak değilim. Devletleri kim kurduysa o yönetir. Bizde de öyle oluyor zaten. Şayet halk kursaydı; halk yönetirdi. Yok, olmadı. Beğenmedim bu fikri. Ben yine dolanan ipimin etrafından dönmeye devam edeyim! En doğrusu bu. MI ACABA?!. Hata yapan çocuklar becerikli oluyormuş... Yaptığından dolayı baskı görenler ise pısırık! *** Kişi başına düşen milli gelir yıl sonuna kadar 4 bin dolara çıkacakmış... İş yine mi 'mış-miş'e kaldı yahu, hiç mi göremeyeceğiz 'şimdi'yi? *** Kadınlar daha çok 'panik atak' yaşıyorlarmış... Onlar da duygusal olmasınlar öyleyse!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.