Senenin moda deyimi "Krizi fırsata çevirelim" sözünü, bir adım daha atıp "Fırsat ayağımıza geldi, kaçırmayalım" şeklinde yorumluyorum. Nedir beni böyle konuşturan? Anlatayım. Dünya globalleşmeyi doğru yönetemedi ve "global kriz" çıktı. Şimdi bu krizin gazını almakla meşgul bütün ülkeler. Peki, hiç mi kârlı çıkan olmayacak? Olmaz olur mu? Olacak tabii. Türkiye mesela. Bu krizden kârlı çıkmaya namzet ülkelerden biri de Türkiye, hatta en başta gideni. ABD sıcak paranın aktığı bir kıt'a idi. Bundan sonra biraz zor gider para oraya. Sütten dili yanan yoğurdu üfleyerek yiyecek çünkü. Avrupa'nın zaten sıcak paraya ihtiyacı yok. Japonya'da öyle. Çin ve Hindistan eski cazibesini kaybetti. Dolayısıyla, Türkiye'nin sıcak para ve yatırımcı çekme potansiyeli hâlâ devam ediyor. Reel ekonomiye gelince. Avrupa'nın teknoloji ve parası... Doğu'nun ise ucuz işçiliği vardı. Hani? Hiçbiri para etmedi. Kriz hepsini yerle bir etti. Türkiye Batı tüketicisinin ihtiyacını karşılama ve Doğu ile rekabet etme hususunda bir adım öne çıktı. Avantaj elde etti yani. İhracatın önü açıldı, neden patlama olmasın? Ayrıca, Avrupa'nın sosyal güvenlik meseleleri dağ gibi büyüdü. İçinden çıkılmaz bir hale geldi. Bir emeklinin İngiltere, Almanya veya Fransa'da aldığı maaşla yaşaması neredeyse imkânsızlaştı. Bu insanlar İspanya ve diğer Akdeniz ülkelerine gidiyor akın akın. Neden Türkiye'ye gelmesinler? Ev satılabildiği gibi onlar için inşa edilen yaşlılar evlerinde hizmet de verilebilir. Hele sağlık. Avrupa'da bir kalp ameliyatı 25-30 bin euro'yu buldu. Hakeza estetik. Türk hastaneleri neden onlara daha ucuz fiyatla bu imkânları sunmasın? Hem hastane, hem hekim avantajı var bu ülkenin. Hindistan'a gideceğine Türkiye'ye gelsin bu insanlar. Hem sonra dünyada sadece global kriz yok ki. Enerji ve gıda krizi de var. Hadi, enerji fiyatları düştü diyelim. Gıda ne olacak? Türkiye tarım sektöründe bir numara olabilir pekala! Yeter ki, gerekli reformu yapsın. Bir de lojistik var. Türkiye, Avrupa'nın en büyük TIR filosuna sahip. Bu avantajı daha iyi kullanmanın yollarını aramak lazım. İstanbul'da "kongre turizmi" gelişti ve otellerin doluluk oranı yüzde 90'a çıktı. Fiyatlar ikiye katlandı. Bunun Türkiye geneline yayıldığını düşünebiliyor musunuz? Ya destinasyon turizmi?!. Dağcılık ve kaplıca. Kültür ve yayla turizmi. Hasılı Türkiye'nin çok avantajı var. Da... o avantajı yakalamak için gerekli olan master planları kim yapacak? Dünyanın derdi, "krizden nasıl çıkarım"sa da Türkiye'ninki farklı. Türkiye, "Ne yapmalıyım da bu işin kaymağını yemeliyim"i düşünmeli. Bilmem anlatabildim mi?