Bu hareket alkışlanır işte

A -
A +

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, yanına yönetim kurulu üyelerini de alıp TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'i ziyaret etti. Çok da iyi yaptı. İyi yaptı çünkü, böylelikle sayısız bilgi kirliliğinin izalesi hususunda önemli adım atılmış oldu. Her iki kurum hakkında birçok benzetmeler yapıldı bugüne kadar. Önemli bir kısmı yersiz ve gereksiz olmasına rağmen hem de. Ayrıca, sanki rakipmişler gibi bir görüntü de çıkmıştı ortaya o bilgi kirliliği sonucunda. Nasıl rakip olsunlar ki? Her ikisi de gönüllülük esası üzerine kurulmuş birer STK. Türkiye'nin ihtiyacı olan sivil toplum kuruluşlarının (STK) öncüsü olmaları da göz ardı edemeyeceğimiz ayrı bir özellikleri. Üyelerini bilgilendirip onların rekabetçi ekonomiye entegre olmalarını kolaylaştırmak gibi bir misyonları olduğunu da unutmamak lazım. Haa, hiç mi farklılıkları yok? Olmaz olur mu, var tabii. De... faydalı. Sanıldığı gibi onları birbirine rakip yapan bir fark değil yani. Türk toplumunun başka milletlerin sahip olamadığı bir mozaik yapısı var. Renkli, canlı ve bir o kadar da zengin. Sosyal hayatta da, kültür dünyasında da görmek mümkün bu zenginliği. Ekonomi öyle değil ama. Çok sesliliği kaldıran bir yapısı yok her şeyden önce. Kendine has kuralları var. Oyunu kuralına göre oynayıp; üretmek, satmak ve kâr etmek lazım. Bir de sürdürülebilirliği var bunun tabii. Neresinden bakarsanız bakın, disiplin ister iş dünyası. Farklı kültür ve düşünce sahibi insanları disiplinli birer üretici yapmak istiyorsanız onlardan düşünce ve geleneklerini değiştirmelerini isteyecek değilsiniz herhalde. Tam aksine, onlara, kendisi gibi düşünen ve kendisi ile aynı görüşü paylaşan kişilerle birlikte çalışma imkânı vereceksiniz. Ki, dayanışma olsun. İşte TÜSİAD ve MÜSİAD bunu yapıyor ve çok başarılılar. Ayrıca, bu iki derneğin bağlı olduğu iki konfederasyon var. TÜRKONFED ve TUSKON. Onlar da çok başarılı. AB kriterlerini takip etmekte zorlanan sanayicinin imdadına TÜSİAD yetişiyor. Afrika'ya ihracat yapmak isteyen KOBİ'ye ise TUSKON destek veriyor. Anadolu'da sıkışıp kalmış bir iş adamını global ekonomiye kazandırmak için ciddi organizasyonlara imza atan bu kuruluşları, birbirinin rakibi gibi görmek ve hele düşman göstermek onların emeğine saygısızlıktır her şeyden önce. Vardan ile Boyner'in el sıkışması her bakımdan iyi oldu. Farklı hayat tarzına sahip olan kişilerin kendi meşreplerine uygun bir STK çatısı altında toplanmaları onların düşman olduğunu değil, ülkenin dostu olduğunu gösterir. Bu el sıkışma, bir kere daha bu mesajı verdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.