Bu iş gönül işi

A -
A +

Trabzon'a ne zaman gitsem, farklı bir dünya çıkar karşıma. Hareketli...kıpır kıpır... İnsanlarından kaynaklanıyor tabii bu fark! Prof. Dr. Yakup Aslan mesela. Kabına sığmayan biri. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı olan Aslan, kendisini çocuklara adamış adeta. "Beni" dedi. "Akademik ortamda tutan en önemli etken çocuklar. Muayenehanede günde 3, bilemedin 5 çocuğa bakarım. Burada ise onlarca akademisyen yetiştiriyorum ve onların baktığı da bana yazılıyor." Mantığı görüyor musunuz? Mükemmel!.. Yenidoğan Ünitesi de Yakup Aslan'a bağlı ve bu ünite O'nun gözdesi. Yenidoğan Ünitesi malum, solunum ve enfeksiyon zorluğu çeken bebeklerin tedavi edildiği bölüm; teknoloji harikası cihazlarla donatılmış. Nasıl donatılmasın ki, en problemli bebekler geliyor buraya. Bu ünitede bir bebeğe bir doktor düşüyor. Doktor ve hemşirelerin hepsi işinin ehli ve uzman. Yakup Aslan bana Yenidoğan Ünitesi'ni gezdirdi. 600 gram ağırlığında bebek de vardı, solunum problemi yaşayan da. Ventilatör denilen suni solunum cihazından çıkarıversen, hayatı bitecek bebekler bunlar. Soluk alıp vermeyi öğreninceye kadar ventilatöre bağlı kalmaları gerekiyor. Kuvöz zaten bu ünitenin olmazsa olmazı. Ayrıca bebeklerin kalp ritmini yükselten, onların solumasını sağlayan o kadar çok cihaz var ki, hangisini sayayım? Yatakları bile özel. Yenidoğan Ünitesi aynı anda 18 hastaya cevap verebiliyor ve bu ünitenin sahip olduğu cihazlar milyon dolarlarla ifade edilen fiyatlarla satın alınmış. Zurnanın "zırt" dediği yer de burası ya! Cihazları KTÜ'nün kendi imkanlarıyla satın almasına imkan mı var? Döner Sermaye ile de olmuyor! Bereket Türkiye Bankalar Birliği (TBB) girmiş devreye de alıp hibe etmiş Farabi Hastanesi'ne. TBB'nin "Çok Yaşa Çocuk" adıyla anılan bir kampanyası var çünkü; bebeklerin hayatını korumak maksadıyla kurulmuş. KTÜ Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü de çok dertliydi. "Tıp Fakültesi Hastanelerinde uzman var" diyen Özlü, özel hastanelerin ise cihaz bakımından zengin olduğuna işaret ederek; şöyle tamamladı sözlerini. "Bu durum üniversite hastanesini de, özel hastaneyi de fonksiyonsuz hale getiriyor." Çelişkiyi görüyor musunuz? Gariplikler bununla da kalmıyor. Farabi Hastanesi Yenidoğan Ünitesi'nde kafi miktarda hemşire de yoktu. "İhtiyacımız olmasına rağmen hemşire istihdam edemiyoruz" dedi Özlü. Parasızlıktan oluyor tabii bütün bunlar. Ayrıca, özel hastaneler daha iyi para veriyor diye hemşireler istifa edip gidiyorlarmış. Yine iş gönüllü kuruluşlara kalıyor. Yenidoğan Ünitesi'ndeki 18 yatağın 18'i de dolu. Hastalar sırada bekliyor. Tevfik Öz, ihtiyaca binaen yeni bir bina inşa ettiklerini ancak, cihaz ve eleman eksikliğinden dolayı faaliyete geçiremediklerini söyledi. Vahamete bakın!. Karadeniz'in en donanımlı hastanesi parasızlıktan hizmet veremiyor ve sırf bu yüzden yüzlerce çocuk hayata tutunma şansını kaybediyor. Acı! Hasılı, gönüllü kuruluşlara çok görev düşüyor, çok.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.