Bu kitap okunur

A -
A +

Son günlerde aldığım en güzel kitap bu. Kitapçık demek daha doğru aslında. İçinde çok faydalı bilgiler var. Hem de sağlıkla ilgili. Resimlerle süslenmiş, okunması kolay ve her kelimesi öğretici. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından hazırlanan "Sağlıklı Yaşam Bilgileri" adlı bu kitapçık 2 milyon kişiye gönderilmiş. Maksat belli: Sağlığın korunması. Malum, hekimin ilk görevi kişilerin hasta olmamasını sağlamak. Sadece hekimle sınırlı değil tabii bu görev. Kurumların ve hepsinden önce fertlerin görevi. Beden ve ruh sağlığımıza dikkat etmek mecburiyetindeyiz hepimiz. Dikkat etmediğimiz takdirde iş ve sosyal hayatımızın bozulması yetmiyormuş gibi bütçemiz de sarsılıyor. Sağlıklı kalmak için kaliteli bir uyku uyumalı, düzenli egzersiz yapmalı, sağlıklı beslenmeli ve mümkün olduğu kadar stresten uzak durmalıyız. "Sağlıklı Yaşam Bilgileri" kitapçığında bu konular çok güzel anlatılmış. Kaliteli bir uyku için her gün aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanmayı prensip haline getirmemiz gerekiyor. Sağlıklı beslenme hususunda da dikkatli olmalıyız. Hele çocukların beslenmesinde çok daha fazla dikkatli olmalıyız. Onların zekâ gelişiminden tutun da kemiklerinin güçlenmesine kadar her şey doğru beslenmelerine bağlı çünkü. Egzersiz zaten hayatımızın bir parçası olmalı. Günaşırı yarım saat hızlı tempoda yürümeyi âdet haline getirmeliyiz. Kalp ve damar hastalıklarından, yüksek tansiyondan, ileri yaşlarda kemik erimesinden ve en önemlisi kanserden korunmak istiyorsak; mutlaka egzersiz yapmalıyız. Dediğim gibi sağlık meselesi sadece fert ve hekime terk edilmeyecek kadar önemli bir mevzu. Kurum ve kuruluşların da görevleri var bu hususta. Belediyeler mesela. Çevreyi korumaları, vatandaşın spor yapacağı tesisler kurmaları ve yürüyüş yolları açmaları gerekiyor. Semt sakinlerinin oksijen ihtiyacını karşılayacak yeşil alanlar üretmeleri, var olanları korumaları da gerekiyor ayrıca. İş yerlerinin sağlığa uygun olmasını temin edici tedbirler almak da belediyelerin görevi. Hükümetlerin sağlığı tehdit eden besinlerle mücadele etmesi ve gıda güvenliğini sağlayıcı kanunlar çıkarması lazım. Türkiye son 10 yılda sağlık konusunda başarılı projelere imza attı. Sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştı her şeyden önce. Kişi başına yıllık doktora başvuru sayısı 2002'de 2 iken 2011 yılında 8'e ulaştı. Ki, bu rakam 6.5 olan OECD ortalamasının üstüne çıktı. Hakeza sağlık harcamaları. Orada da müthiş bir artış var. 2002 yılına göre yüzde 99.1 oranında reel artış gerçekleşti. Sağlık hizmetlerinden istifade eden vatandaş sayısının artması elbette ki iyi ama lüzumsuz harcamalarda da tasarrufa gitmek şart oldu. 2013 yılında sağlığa 65 milyar lira harcanacağı tahmin ediliyor. Bu paranın hepsi yerinde harcandığı takdirde en büyük tasarruf sağlanmış olur. Onun yolu da sağlığı korumaktan geçiyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hazırlayıp 2 milyon kişiye gönderdiği bu kitapçık işte bu maksadı hedefliyor ve faydalı olacağı kesin. Gerçekten iyi hazırlanmış. SGK Başkanı Fatih Acar'ı tebrik ederim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.