Doğu ve Güneydoğu Anadolu 50 sene öncesi ile mukayese edildiğinde; dağlar kadar fark görülür. Diyarbakır mesela. Bir zamanlar "Doğu'nun Paris'i" olarak bilinen o güzelim şehir, terörle anılmaya başlandı ve kendi problemleri arasında boğuldu kaldı!
Ne yazık ki Doğu Anadolu, Türkiye'nin yaşadığı sanayileşme hamlesinden de nasibini alamayan bir bölge oldu. Haliyle, tarım ve hayvancılığa mahkum edildi. Doğru planlama olmayınca, o imkanları da sınırlı kaldı tabii. Bölge asırlardır ticaret ile geçinirdi halbuki. Türkiye son yıllarda komşuları ile de problemliydi ve o kapılar yüzüne kapanmıştı. Ticaret yapmanın imkanı kalmamıştı yani. Gün geçtikçe fakirleşen ve sosyal dünyadan kopan bir konuma girdi bölge.
Yanlış yanlış üstüne yaşanıyordu ve bu ihmallerin üzerine "sürgün yeri" yapılması vaziyetin üzerine tüy dikti ve Doğu problemler yumağına dönüştü. İçinden çıkılamaz bir durumdu bu. Naçar kalan siyasiler, çareyi, bölgeyi "yok" saymakta buldu.
Eh, bu kadar ihmal olur da yara kangren olmaz mı? Oldu tabii. Zemin mikrobun üremesine uygun hale geldi. Bünye hastalık üretmeye başladı. Terör! Binlerce can alan, toplumun içine kapanmasına neden olan terör, çığ gibi büyüdü.
Başbakan Erdoğan önceki gün "Demokratikleşme Paketi"ni açıkladı. Özgürlük alanını genişleten bir paketti bu. Yeterli değilse bile, toplum katmanları arasındaki buzları eriten, kardeşçe yaşamanın yollarını açan mesajlar vardı bu pakette.
Batı nasıl dünyada emsali olmayan destinasyonlara sahipse, Doğu da aynı tarihî eserlere ve destinasyona sahip. Turizm bölgenin kalkınmasında lokomotif olabilir. Tarım ve hayvancılık ciddi bir potansiyeldir ve değerlendirilmesi lazım. Sanayileşme de bölgenin çehresini değiştirecek kadar önemli bir unsur haline geldi.
Batı'da işçi ücretleri arttığı gibi işçinin barınması da zorlaştı. Her şey pahalandı çünkü. Doğu Anadolu'nun şartları, fabrika kurmak için uygun hale geldi. Hem işçilik maliyeti ve hem de ticari yönden uygun cazibe merkezi oldu. Komşu ülkelere gerçekleştirilen ihracatın artması, fabrikaların Doğu'da kurulmasını zaruri hale getirdi.
Yumurta tavuk hikayesi. Doğu'nun kalkınması için nasıl demokratikleşme şartsa, demokratikleşme için de ekonomik kalkınma bir o kadar şart. Bu iki unsur birbirinin tamamlayıcısı. Bu iki faktör iyi çalıştırılırsa sosyal meseleler kendiliğinden çözülür ve ülke siyasi birlik ve berberliğin merkezi olur. Bölgeye güven gelmesi lazımdı, bu paket o güveni getirecek unsurlar ihtiva ediyor. Ha, eksikleri yok mu? Var tabii ama zaman içinde telafi edilir onların her birisi.