Bu reva mı?

A -
A +
Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı. Nasıl bayramsa? İşçi meydana sığamadı ve kavga veriyor. Tamam, Taksim Meydanı bir sembol. Kutlamanın orada yapılması şık olurdu. Da... meydanın fiziki yapısı müsait değil buna. Yol çalışmaları var ve her yer delik deşik! Buna rağmen orada ısrar etmenin bir tek anlamı var, o da; ideoloji. 
Türkiye ideolojiden çok çekti. İşçi hareketleri de öyle. İdeoloji elbette olacak ama onun da bir ölçü ve sınırı olmalı değil mi? Hani? İşçinin özlük haklarından tutun da eğitim ve sosyal meselelerine kadar bir yığın mevzu var düzeltilmesi gereken. İşçinin gelirini arttırmak ve sosyal statüsünü iyileştirmek şart. Bunlar dururken sadece siyaset yapmak da ne oluyor? Bu durum suistimale açık bir durum ayrıca. Öyle de oldu zaten. Geçmiş, "sendika ağaları"yla dolu!
Sendika başka, sendikacılık çok daha başka bir şey. Türkiye'de sendikacılık maksadına uygun icra edilmedi maalesef. Bu durum sendikanın gözden düşmesine neden oldu. Gerekli halbuki. İşçinin örgütlü olması lazım. Hakkını daha kolay aradığı gibi eğitim alması ve ekonomik pozisyonunu güçlendirmesi de kolay olur.   
Örgütlenme çok önemli. Hele her kesim ve sektörün örgütlendiği bir dönemde çok daha önemli. Esnaf ve sanatkar mesela. Örgütlenemediler ve bunun faturasını çok ağır ödediler, hâlâ da ödüyorlar. Şu içinde bulunduğumuz dönem esnaf ve sanatkarın kan ağladığı bir dönem ama sesini duyuramıyor bir türlü. Eli böğründe düşünüyor. Sonunda da kepenk indirip gidiyor. Kimi esnaf biraz daha büyüyüp dükkan ya da atölyesini yok olmaktan korumaya çalışıyor ama bunu yapacak gücü yok. Ne yatırım sermayesi var, ne de kredi kullanma imkanı. 
"Kentsel Dönüşüm" uygulamaları yaygınlaştı. 20 senede 6 milyon 500 bin konutun yenileneceği söyleniyor. Bunlar iyi şeyler; kim ne diyebilir ki? Konutu yıkılana yeni ev veriliyor ya da kirası ödeniyor. Verilsin, ödensin tabii. De... o yıkılan binadaki dükkanını kaybeden esnafa niye bir şey verilmiyor? 
Esnaf ve sanatkarı kendi haline terk etmenin ülkenin ekonomik yapısını bozduğu gibi sosyal durumunu da dejenere edeceğini hatırdan çıkarmamak lazım. Türkiye "orta direk" yönünden zayıf bir ülke. Böyle giderse esnaf eriyip yok olacak ve ekonomik dengeler hepten bozulacak. Telafisi zor bir durum.
Dolayısıyla, ne yapıp edip esnaf ve sanatkara destek vermek lazım. KOSGEB bu işin üstesinden gelebilir. Müthiş bir bilgi birikimine sahip. Neyi nasıl yapacağını da iyi biliyor ama finansman yönü yeteri kadar güçlü değil. Geçen seneki bütçesini daha dokuzuncu ayda aştı ve diğer taleplere cevap veremedi. KOSGEB'in güçlendirilmesi lazım. Tarihi bir görev bu.
KOSGEB sadece finans desteği veren bir kurum olmanın çok üstünde bir performansa sahip. Küçük ve orta boy işletmelerin ihtiyaç duyduğu bilgiyi de veriyor. Onlara kılavuzluk yapıyor, yol gösteriyor. Fakat dediğim gibi gücü yok. Yapmak istediklerini yapamıyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün elinin güçlendirilmesi lazım. Ki, o da bekleneni yerin e getirsin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.