ABD Merkez Bankası FED'in dün başlayan toplantısı bugün sona eriyor. Dünya piyasaları FED'in alacağı kararlara kilitlendi. Bu açıklamanın dünya ekonomisinde önemli değişikliklere neden olacağı kesin. Şayet FED hisse senedi alımını durdurursa, dolar fiyatı ve faiz oranları yükselecek çünkü.
Gerçi Lerry Summers'in FED Başkanlığına adaylıktan çekilmesi ve FED Başkan Yardımcısı Janet Yellen'in tek aday kalması piyasalara "oh" dedirtti ama yine de son nokta konulmadı. Dolayısıyla dünya piyasası FED toplantısında alınacak kararı beklemeye devam ediyor.
Larry Summers gelişmekte olan ülkelere sermaye girişi sağlayan tahvil alımlarının ekonomiye sınırlı etki yaptığını ileri sürüyor ve ABD'nin her ay düzenli olarak gerçekleştirdiği 85 milyar dolar tutarındaki tahvil alımlarından vazgeçilmesini ve ABD'nin faiz artırımına gitmesi gerektiğini savunuyordu.
Janet Yellen ise faizleri arttırmak için işsizlik hedefinin tutmasını beklemenin daha doğru olacağı kanaatini taşıyor. Yellen ayrıca iyi tahmin ve analiz yapması ile tanınan bir iktisatçı. Onun FED Başkanı olacağı, tüm dünyada olumlu karşılandı ve hemen her ülkenin borsa endeksi yükseldi.
Ayrıca FED toplantısında ABD'nin 2016 yılına yönelik büyüme, işsizlik, enflasyon ve kısa vadeli faiz oranı hedeflerinin de açıklanacak olması, merakı bir kat daha arttırıyor. Ki, hedeflediği yüzde 6.5'lik işsizlik eşiğini yüzde 6'ya çekmesi bekleniyor.
Her halükârda ABD'nin piyasadan para çekmesi ve dünyada yaşanan para bolluğunun sona ermesi kesin gibi gözüküyor. Geriye bir tek ABD'nin bu politikayı uygulamaya sokma zamanı ve miktarı kalıyor ki, en yaygın kanaat tahvil alımlarını tedricen azaltması.
FED 5 yıldır uyguladığı tahvil alım programı çerçevesinde piyasalara 2 trilyon 700 milyar dolar likidite sağlamıştı. Bu sayede oluşan para bolluğu dünya piyasalarında doların fiyatını ve faizleri aşağı çekti tabii. ABD'de mesela; faiz yüzde 4'lerden sıfıra (o) indi.
Faizlerin düşmesi ve döviz fiyatlarının artmaması bilhassa gelişmekte olan ülke ekonomilerinin büyümesine yardımcı oldu. Çok miktarda borç alıp yatırım yaptılar çünkü. ABD şimdi faizleri arttırmayı ve piyasadaki dolar bolluğuna son vermeyi hedef alan bir politika izliyor. FED politikaları doğrultusunda ABD'de faiz oranlarının tekrar eski seviyesi olan yüzde 3-4'lere çıkacağı yönünde bir beklenti var. Bu durum Türkiye'de de faizlerin artacağı anlamına geliyor tabii.
Ben Bernanke'nin FED Başkanlığı Ocak 2014 ayında sona eriyor. Janet Yellen başkan olsa dahi FED politikalarında radikal sapmaların olma ihtimali çok düşük. Süre ve oran bakımından farklılıklar olsa dahi politika belli. ABD piyasadaki para bolluğunu önlemeyi, faizleri arttırmayı düşünüyor. Bütün bu politikayı uygulamakta ısrarlı yani.
Türk yatırımcısının bu gelişmeleri dikkate alması lazım...