Çağlayan'ın "ay" hedefi

A -
A +

Başlığı görüp de, "Devlet Bakanı Çağlayan Ay'a mı gidiyor" gibi bir yanılgıya düşmeyin. Yok öyle bir şey. Ama, Ay'la, daha doğrusu ihracatla ilgili iddialı bir hedefi var. Biliyorsunuz, Ay ile Dünya arasındaki mesafe yaklaşık 350 bin kilometre. Çağlayan, ihracattan sorumlu Devlet Bakanı olalı, şunun şurasında 10 ay oldu. Bu süre içinde tamı tamına 500 saat uçup 247 bin kilometre yol kat etmiş. 100 bin kilometre daha gitse, al sana Ay!.. Bu rakamlar da gösteriyor ki, Çağlayan, dünyayı 6 kez dolaşacak kadar uçmuş. Bu uçuşlar esnasında 33 ülkeyi ziyaret edip kimi başbakan, kimi bakan 121 üst düzey devlet yetkilisiyle görüşmüş. Ayrıca, 3 bin yabancı iş adamıyla oturup onlara Türkiye ile ticaret yapmanın kendilerine neler kazandıracağını anlatmış. Ankara'da olduğu zamanlarda da boş durmuyor, her hafta 4-5 bakanla görüşüyor. Burada bir incelik var ama. Çağlayan'ın uçuşu, ancak Ay'a gitmeye yetiyor. Bir de dönüşü var bunun! Orada kalmasın sakın?!. Bu sorunun cevabını verebilmek için Çağlayan'ın hedefine bakmak lazım. Hemen söyleyeyim ki, anlattıklarına bakılırsa, daha çok uçacağa benziyor. Ay'da kalmaz yani. Çağlayan ve ekibi, 2023'e kadarki dönemi üçe bölmüşler. 2010, derlenip toparlanma; 2011-2012 değişim; dönüşüm; 2013-2023 ise uygulama yılı. 2023'e gelindiğinde Türkiye'nin 500 milyar dolarlık ihracat yapıyor olması lazım. Hedef bu. Bu hedefi tutturmak için de çok koşmak lazım. Bugünkü 100 milyar dolarlık ihracata bakan bir insanın, ilk başta 500 milyar dolar hedefini kabullenmesi oldukça zor. Fakat, öyle güzel stratejileri var ki, dinleyince ikna oluyorsunuz. Dünya, ülke ülke analiz edilmiş. Almanya, Amerika, Kanada gibi ülkeler ayrıca eyalet eyalet... Kim kimden ne kadar mal alıyor? Türkiye'nin kime ne kadar mal satma imkânı var. Engeller, fırsatlar ve avantajlar neler?.. Hepsi ama hepsi detaylandırılmış. Ayrıca, her ülke için bir masa kurulmuş. İhracatçı, mal satmayı düşündüğü ülke veya ülkeler hakkında her türlü bilgiyi bu masalardan anında alabilme imkanına sahip. O ülkeye gittiğinde yabancılık da çekmeyecek. Orada, kendisine rehberlik ve tercümanlık hizmeti veren elemanlar karşılayacaklar. Telefonunu edebileceği, görüşmelerini gerçekleştirebileceği ofis de olacakmış. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nasıl, "sıfır sorun" diyorsa; Zafer Çağlayan da "sınırsız ticaret" diyor ve ihracatçı sayısını arttırmak için her türlü iyileştirmeyi yapıyor. Benim şahsen en güvendiğim taraf ne Çağlayan, ne de DTM; ihracat hamlesinin arkasında müthiş bir ekip var. Ben ona güveniyorum. TİM mesela. Mehmet Büyükekşi başta olmak üzere bütün birlikler harıl harıl çalışıyor. Ayrıca, TOBB, TUSKON, KOSGEB gibi organizasyonlar da bire bir desteliyorlar bu projeyi. Sorarım size, ihracat 500 milyar dolar olmasın da ne yapsın?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.