Şu manzara, Türkiye'ye yakışan bir manzara mı? Sıfır kilometre bir "Parlamento" var ama işlemiyor! Motor bir tarafta, şanzıman diğer bir tarafta. Kaos! Nasıl da ümitlenmiştik hâlbuki. Halkın seçime katılımı oldukça yüksekti. Seçmen iradesinin yüzde 96'sının Parlamento'ya yansımış olması da fevkalade iyiydi. Bu Meclis Kürt Meselesi'ni çözdüğü gibi herkesi mutlu eden bir Anayasa'yı da fazla gecikmeden çıkarırdı. Ümitlenilmez mi? Nihayet Türkiye tek yürek, tek ses oluyordu. Komşularına örnek olup demokrasi arayışında onlara rehberlik edecekti. Hani? Kendi kendimizi aldatıyormuşuz meğer. Yazık! Seçim meydanlarında yaptıkları konuşmaya bakıp; AK Parti ve BDP başta olmak üzere tüm siyasi partilerin "Kürt Meselesi"ne çözüm üretmeye hazır olduğu kanaati hasıl olmuştu bizlerde. Yanılmışız! O sözler sadece oy için söylenen sözlermiş. De... biz bilmiyormuşuz! "Tükürdüklerini yalayacaklar" diyen Başbakan Erdoğan'ı düşündüm bir an için. AK Parti'nin "Milli İrade"ye saygılı olmasını beklerdim doğrusu. Ergenekon, KCK ve Hatip Dicle meselesine daha bir toleranslı yaklaşması gerekirdi. Çözüm üretmeliydi. Fakat bunun bir de muhalefet ayağı var. Onların tarzı da önemli! MHP mesela. İktidar o yönde bir hamle yapmaya görsün; hazır bekliyor. Hemen yapıştırıverecekti: "AK Parti BDP ve CHP ile kol kola." Hâl böyle iken AK Parti'den çözüm üretmesi nasıl beklenir ki? Yemin etmeyen CHP'nin bu sevdadan vazgeçmesi gerektiğini de düşündüm düşünmesine ama onun da mümkün olmadığını görmem uzun sürmedi. En başta AK Parti çakacaktı lafı. "Hah şöyle. Yola gelin!" BDP'den hiç beklemedim zaten geri adım atmasını. Azıcık esneklik gösterse, "Öcalan talimat verdi, geri çekildi" diye teneke bağlanır hemencecik kuyruğuna. Hatta daha da ileri gidip "Kürt Meselesi yok" diyenlerin sayısı artacaktı. Her düşüncenin kendi içinde bir mantığı var tabii. De... çalıyı tersine sürüme durumu nihayetinde! Kedinin kuyruğunu kovalaması misali sonuç alıcı eylemler değil hiçbirisi. Türkiye'deki siyasetin durumu bu: "Kısır döngü." Sonunda Başbakan Erdoğan çözümü söyledi zaten. "Erken Seçim!" Tamam da kazanç ne olacak? Hiç! Baktım herkes haklı. Bari kendimi suçlayayım, dedim. Öyle ya... Türkiye'nin siyasi yapısı belli. Yöntemi belli. Tarzı belli. Yeni değil ki. Buna rağmen ben kalkmış, bu Meclis'ten "çözüm üretmesini" bekliyorum. Ne yalan söyleyeyim; utandım! Ülkemin siyaset yapısını tanıyamamış olmamdan dolayı utandım!!!