Çan ailesi yine coşkuluydu
29 Temmuz 2008 01:00
Zeynep Bodur ve Osman Okyay'ın oğlu İbrahim 1.5 yaşında. Sevimli, sağlıklı ve gürbüz bir çocuk. Süleyman Demirel onu, "II. İbrahim" diye seviyor ve onu dedesi İbrahim Bodur'a gösterip "İbrahim" diyor. "Hiç endişe etme. Gelecek emin ellerde." İbrahim Bodur da farkında bunun. Vaktinin önemli bir bölümünü torun severek geçiriyor.
Çanakkale Seramik, 27 Temmuz'da 51'inci kuruluş yıl dönümünü kutladı. Geçen sene 50'nci yılı idi ve çok görkemli bir kutlama olmuştu Çan'da. Bu sene sönük geçer, diye düşünüyordum ama yanılmışım! Yine canlı, yine cıvıl cıvıldı. Hele insanî havası. Sımsıcaktı.
Eh, bir ailenin fertleri cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, bürokrat, yönetici, çalışan ve onların çocukları olur da o ailenin bir araya gelmesi heyecan verici olmaz mı? Çan'da 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel vardı. Eski Başbakan Yıldırım Akbulut vardı. Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Hükümeti temsilen oradaydı. Vahit Erdem ve daha birçok milletvekili de gelmişti Çan'a. Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun zaten oradaydı. Çeşitli illerin vali, emniyet müdürü gibi üst düzey bürokratları da...
Kutlamaların yapıldığı salona gelmeden önce çocuklar sünnet ettirilmiş, fakir fukaranın gönlü alınmış, büyüklerin eli öpülmüş ve öyle gelinmişti. Kale Grubu İcra Heyeti Başkanı Zeynep Bodur Okyay, çalışanlara 300 bin YTL tutarında bir ikramiye vereceklerini müjdeleyince; kutlama dört dörtlük hale geldi.
Tören başladığında dönüp o koca salona baktım. Herkesin gözünün içi gülüyordu. Koskocaman bir aile, dedim kendi kendime. Birbirini tanıyan koskocaman bir aile. Sadece, ülkenin dört bir bucağından gelen insanlardan oluşmuyordu o kalabalık. Yurt dışından gelen stratejik ortaklar ve iş adamları da vardı. Onlar da bu sıcak atmosferin etkisiyle kendilerini aileden biri olarak görüyor ve bu birlikteliğin tadını çıkarıyorlardı.
Evet... bu insanlar, Çanakkale Seramik'in davetlisi idi ve onun organizasyonu sayesinde burada idiler ama çevredeki hava, onların Çan ailesine mensup olduklarını alenen gösteriyordu. Çanakkale Seramik Fabrikası da bu ailenindi çünkü.
Çanakkale Seramik Fabrikası Çan'da 650 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan fabrikalardan meydana geliyor ve bu fabrikaların tamamı 1 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirildi.
Kale Grubu Kurucu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur, "Bir fani insan için bundan daha büyük mutluluk olamaz" dedi yaptığı kısa konuşmada ve Allahü tealaya verdiği bu nimetten dolayı şükrettiğini söyledi.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise 1967'den bu yana Çan'a hep geldiğini ve 41 senedir bu mutluluğu yaşadığını ifade edip, "İnşallah 100'üncü yılı da birlikte kutlarız" diye bağladı sözlerini.
Onların konuşmasını dinlerken yanımda oturan Bahçıvan Gıda'nın kurucusu Mecit Bahçıvan kolumu dürtüp şöyle konuştu: "Bugün Süleyman Demirel ve İbrahim Bodur en az 10 yaş gençleşmiştir. Baksana, ikisi de çok mutlu."
Öbür yanımda KİPA'nın global bir firma olmasında önemli rol oynayan Şinasi Ertan vardı. O ise Türkiye'de böyle bir organizasyonu başka hiç kimsenin yapmadığına işaret ederek şunları söyledi: "Çanakkale Seramik'ten daha büyük firmalar da var ama İbrahim Bey'in yaptığını kimse yapmadı, yapamaz da. Bu bir sevgi ve gönül işi. Tek kelimeyle ifade etmek gerekirse, muhteşem."
Çanakkale Seramik, 27 Temmuz'da 51'inci kuruluş yıl dönümünü kutladı. Geçen sene 50'nci yılı idi ve çok görkemli bir kutlama olmuştu Çan'da. Bu sene sönük geçer, diye düşünüyordum ama yanılmışım! Yine canlı, yine cıvıl cıvıldı. Hele insanî havası. Sımsıcaktı.
Eh, bir ailenin fertleri cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, bürokrat, yönetici, çalışan ve onların çocukları olur da o ailenin bir araya gelmesi heyecan verici olmaz mı? Çan'da 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel vardı. Eski Başbakan Yıldırım Akbulut vardı. Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Hükümeti temsilen oradaydı. Vahit Erdem ve daha birçok milletvekili de gelmişti Çan'a. Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun zaten oradaydı. Çeşitli illerin vali, emniyet müdürü gibi üst düzey bürokratları da...
Kutlamaların yapıldığı salona gelmeden önce çocuklar sünnet ettirilmiş, fakir fukaranın gönlü alınmış, büyüklerin eli öpülmüş ve öyle gelinmişti. Kale Grubu İcra Heyeti Başkanı Zeynep Bodur Okyay, çalışanlara 300 bin YTL tutarında bir ikramiye vereceklerini müjdeleyince; kutlama dört dörtlük hale geldi.
Tören başladığında dönüp o koca salona baktım. Herkesin gözünün içi gülüyordu. Koskocaman bir aile, dedim kendi kendime. Birbirini tanıyan koskocaman bir aile. Sadece, ülkenin dört bir bucağından gelen insanlardan oluşmuyordu o kalabalık. Yurt dışından gelen stratejik ortaklar ve iş adamları da vardı. Onlar da bu sıcak atmosferin etkisiyle kendilerini aileden biri olarak görüyor ve bu birlikteliğin tadını çıkarıyorlardı.
Evet... bu insanlar, Çanakkale Seramik'in davetlisi idi ve onun organizasyonu sayesinde burada idiler ama çevredeki hava, onların Çan ailesine mensup olduklarını alenen gösteriyordu. Çanakkale Seramik Fabrikası da bu ailenindi çünkü.
Çanakkale Seramik Fabrikası Çan'da 650 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan fabrikalardan meydana geliyor ve bu fabrikaların tamamı 1 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirildi.
Kale Grubu Kurucu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur, "Bir fani insan için bundan daha büyük mutluluk olamaz" dedi yaptığı kısa konuşmada ve Allahü tealaya verdiği bu nimetten dolayı şükrettiğini söyledi.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise 1967'den bu yana Çan'a hep geldiğini ve 41 senedir bu mutluluğu yaşadığını ifade edip, "İnşallah 100'üncü yılı da birlikte kutlarız" diye bağladı sözlerini.
Onların konuşmasını dinlerken yanımda oturan Bahçıvan Gıda'nın kurucusu Mecit Bahçıvan kolumu dürtüp şöyle konuştu: "Bugün Süleyman Demirel ve İbrahim Bodur en az 10 yaş gençleşmiştir. Baksana, ikisi de çok mutlu."
Öbür yanımda KİPA'nın global bir firma olmasında önemli rol oynayan Şinasi Ertan vardı. O ise Türkiye'de böyle bir organizasyonu başka hiç kimsenin yapmadığına işaret ederek şunları söyledi: "Çanakkale Seramik'ten daha büyük firmalar da var ama İbrahim Bey'in yaptığını kimse yapmadı, yapamaz da. Bu bir sevgi ve gönül işi. Tek kelimeyle ifade etmek gerekirse, muhteşem."