Çanakkale kenti, dünya tarihinin en şiddetli savaşını yaşamasına rağmen "Barış" kelimesini kendine sembol etti.
Çanakkale Zaferi her ne kadar Osmanlı'nın eğitimli insanlarının neredeyse tamamına yakınını kaybetmesiyle elde edilen bir zafer ise de Çanakkale "Barış kenti" olarak anılmayı yeğ tutuyor ve bütün dünyaya bu duyguyla kucak açıyor.
Osmanlı Ordusu 84 bin askerinden 76 binini şehit verdiği Çanakkale Zaferi'nin 100'üncü yılını kutluyoruz. Çanakkale Zaferi elbette ki bir destandır, başarıdır ama yine de Çanakkale'yi ne bu kahramanlığıyla ne de ülkenin bağımsızlığı ile anlatabiliriz. Çanakkale Zaferi, beynelmilel bir hadisedir ve içinde deha, zekâ, strateji, barış, kardeşlik, özgürlük ve bağımsızlık arzusunu barındıran bir harekettir. Çanakkale gerçek bir vatan savunmasının adıdır. Denizlerin tek hâkimi olan İngilizlerin o süper egosunun kırıldığı yerin adıdır. Çanakkale bugün her milletten insanın buluştuğu ve kaybettiklerinin hatırasına birlikte ağıt yaktıkları bir mekân haline geldi.
İki gün önce Çanakkale'deydim. Sadece "Çanakkale Geçilmez" denmiyordu. Şehrin adı "Barış Kenti" diye anılıyor. Barış yürüyüşü, barış koşusu, barış gösterisi yapılıyor şehirde.
Çanakkale Zaferi'ni Çanakkale'nin en büyük firması olan Kale Grubu farklı bir noktasından ele aldı ve interaktif bir belgesel hazırladı. "Çanakkale'nin Evlatları" adı verilen bu belgesel 18 Mart 2015 günü canakkaleninevlatlari.com ve sonsofgallipoli.com internet adreslerinde gösterime girdi. Türkçe ve İngilizce versiyonları bulunan bu belgesel 11 bölümlük bir film, 300 belgeden oluşan belge arşivi ve savaşın yaşandığı bölgeye dair 38 interaktif haritadan meydana geliyor.
Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur bu belgeselin, takipçilerden gelen sorular doğrultusunda genişleyeceğini ve yürüyeceğini belirtti.
Belgeselin ilk bölümünü Çan'daki Kale Grubu tesislerinde izledim. Biri Türk, biri Anzak; iki annenin gözünden yüz yıl öncesine bakıyor ve çocuklarını cepheye gönderen o iki annenin hissettiklerini yansıtıyor. Uluslararası bir ekibin, global bir bakışla hazırladığı belgeselin tema ve müziği ünlü İtalyan besteci Ludovico Einaudi ile Mercan Dede'nin ortak çalışmasıyla hazırlanmış. Batı ve Doğunun sentezi yani.
Çanakkale Destanı'nı dijital ve sosyal medyanın gücüyle tüm dünyaya ulaştırmaya namzet bir çalışma. Zeynep Bodur, "Bu projenin sponsoru ve destekçisi olmaktan gurur duyuyoruz" dedi ve bu proje ile Çanakkale'nin bir barış kenti olmasına katkı sağlayacaklarının altını çizdi.
Çanakkale Zaferi Türk'ün, Kürt'ün, Arap'ın, Alevi'nin, Laz'ın, Çerkez'in zaferi ve hepsinden önemlisi ortak değeri. Bu belgeselin bu yönüyle de önemli bir hizmete imza atacağı hususuna dikkatinizi çekerim. Türkiye'nin şiddetle ihtiyaç duyduğu bu temayı su yüzüne çıkarmaya katkı verdiği için de kutlamak lazım Kale Grubu'nu.
Kale Grubu, 28 Mart Çanakkale Zaferi'ne yakışan bir şey daha yaptı ve Çan'a 100 milyon liralık yeni bir yatırım yapma kararı aldı. Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın temelini attığı granit fabrikası ve Zeynep Bodur'un Türkiye ekonomisi ile ilgili görüşlerini bir sonraki yazımda anlatacağım...