"Çarşaf"a düşen "blok"

A -
A +

CHP Kurultayı'na az kaldı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu "blok liste" hazırlayacağını açıkladı. Eski Genel Başkan Deniz Baykal ve yine eski Genel Sekreter Önder Sav ise "çarşaf liste" taraftarı. " Kılıçdaroğlu, "delege isterse neden olmasın" diyerek; "çarşaf liste"ye de açık kapı bıraktı ama belli ki gönlü "blok liste"den yana. Listenin "blok" mu, yoksa "çarşaf" mı olduğuna bakmadan önce, buraya nasıl gelindiğine bakmak lazım. Mesele orada düğümleniyor çünkü. Medya, Kılıçdaroğlu'nun Sav'dan kurtulmasını "değişim" olarak nitelendirmişti. "Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı şimdi başladı" türünden milat belirleyici manşetler atılmıştı o günlerde. Gerçekten öyle mi acaba? Evet, kabul etmek lazım ki, Sav statükonun tartışmasız temsilcisiydi. "Değişim" için evvel emirde ondan kurtulmak lazımdı. Kılıçdaroğlu Sav'ı savarak; doğru olanı yaptı. Da... bu arada önemli bir şeyi unuttu. Sav parti teşkilatını çok iyi tanıyordu ve örgütü harekete geçirici bir fonksiyonu vardı. Şimdi yok o katalizör güç!.. Kılıçdaroğlu'nun seçip getirdiği parti yöneticilerinin kimi hariciyeci, kimi öğretim üyesi, kimi de sanayici. Tabiri caizse hepsi salon çocuğu! Çıkar kürsüye konuşsun. 5 yıldızlı otel salonlarında konferans da verirler hiç şüphesiz ama "hadi, biraz da halkın içine karışın" dedin mi, "ıh" yapamazlar onu. Halkın içinde olmak ayrı bir yetenek ister çünkü. Kılıçdaroğlu da bunun farkında aslında. İzmir'de partililerine yaptığı çağrıda, "CHP'yi meyhaneden çıkarın" derken; bu endişesini dile getiriyordu bir yerde. CHP tavanı ile tabanı arasında müthiş bir boşluk var ve partilileri endişelendiriyor bu durum. 6 ay sonraki seçimden sonuç alabilmek için acilen doldurulması lazım bu boşluğun. CHP'nin 18 Aralık 2010 cumartesi günü yapacağı olağanüstü kurultay bu yönden çok önemli. Böyle kritik bir kurultayda liste ayrı bir önem kazanıyor tabii. Listeyi kendisinin hazırlayacağı kesinleşen Kılıçdaroğlu'nun dikkat etmesi gereken hususların çokluğu, aynı zamanda işinin zorluğunu da gösteriyor. Hem parti örgütü tarafından hüsnükabul gören bir liste olmalı. Hem kamuoyunu tatmin etmeli, hem de partililere ümit vermeli bu liste. Hasılı kelam Kılıçdaroğlu'nun işi zor ki, zor. Ne de olsa CHP, Ak Parti gibi teşkilatı güçlü ve bir o kadar da halkın içinde bir partiyle aşık atmak zorunda. Ayrıca, geçmiş dönemlerde CHP'ye destek veren bürokratik güç de yok bu seçim sürecinde. Kılıçdaroğlu aslında en büyük siyasi hatasını aylar önce yaptı ve artık telafisi de yok bu hatanın. Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olduğu dönemde "türban" meselesini Türkiye'nin gündeminden çıkaracağını söylemişti. 12 Eylül Referandumu'nda yüzde 42 oy alan kesimin partisi olmaları gerektiğini ifade edenlerin baskısı altında kalmış olmalı ki, geri aldı bu sözlerini. Ayrıca, "Kürt meselesi" hakkında da açık bir tavır koyamadı. Bu mütereddit hali onu ve partisini Türkiye gündeminin dışına itti. Haliyle, Kılıçdaroğlu; hazırladığı yolsuzluk dosyaları ile baş başa kaldı. Doğruluğu tartışmalı dosyalarla seçim kazanmak mümkün mü?!!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.