Ceyhan, malum Bakü ve Kerkük petrol boru hatlarının hitama erdiği son nokta. Dünyanın dört bir bucağına gemilerle buradan sevk ediliyor ham petrol. Bugünlerde bölge, kurulacak olan 3 rafineri ve limanları bekliyor. Çalık Grubu başta olmak üzere özel sektör Botaş'ın hemen yanında rafineri inşa etmek için müracaat etti çünkü. Bölgede ayrıca akaryakıt depolama tesisleri de var. Onları da ilave edince, Ceyhan-Yumurtalık mevki tam bir petrol bölgesi olup çıkıyor. İskenderun'daki demir çelik tesisleri de dikkate alınacak olursa, İskenderun-Dörtyol-Ceyhan bölgelerinin Hatay'ın kalkınmasında lokomotif görevi gördüğünü söylemek hiç de abartılı bir tarif olmaz. Bir de buna turizmi ilave edin; önümüzdeki 5 sene içinde Hatay'ın uçacağını söylemek gerçeğin ta kendisi olup çıkıyor. Geçen hafta sonu Delta Petrol Ürünleri Ticaret A.Ş. tarafından inşa edilmekte olan yeni akaryakıt depolama tesislerini gezdim. Delta Petrol, 100 milyon dolarlık yeni yatırımı ile kapasitesini ikiye katlıyor ve 300 bin ton olan mevcut depolama kapasitesini 650 bin tona çıkarıyor. Delta Tesisleri de Botaş'ın hemen yanında. Petrol işi yapan şirketler satın aldıkları petrolü Delta'ya ait depolama tesislerine boşaltıyor ve vakti geldiğinde gemilere yükleyip dünyanın çeşitli ülkelerine sevk ediyorlar bu petrolü. Delta da akaryakıt ticareti yapıyor ama esas işi depolama. Ticaret cüzi yani. Delta Petrol kapasite artırımının yanı sıra büyük bir iskele de inşa ediyor ki, daha büyük gemiler yanaşabilsin. Delta Petrol'ün en büyük özelliği, güvenilir olması ve sıfır hata ile çalışması. Uluslararası firmaların onu tercih etmesinin ana sebebi de bu herhalde. Bu güven Delta'ya böyle büyük bir yatırım yapma cesareti vermiş zaten. Delta Petrol Yönetim Kuru Başkanı Mehmet Hattab ilave tesislerin bu sene haziran ayında tamamlanacağını ve bu tesisin bittiğinde Akdeniz'in en büyük tesisi olacağını bildirdi. Burada bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Botaş zaten muazzam büyüklüğü olan bir tesis. Çevre düzenlemesi de muhteşem. Yeni rafineri şirketlerinin inşası ve mevcut depolama tesislerinin kapasite artırımı ile koskocaman bir petrol adası oluşuyor bölgede. Nüfusun 3 milyon olacağı ifade ediliyor ki, müthiş bir büyüme bu. Da... ah keşke bir de planlı olabilse bu büyüme? Değil 3 milyon, 100 bin kişi için dahi altyapı yok bölgede. Tesislerin kendi yaptıkları altyapı var sadece. Bu da Türkiye'nin alışkanlıklarından bir türlü vazgeçmediğini gösteren kötü bir tablo! Ne diyeyim?!.