CHP'nin yanlışı

CHP kaynıyor, hem de ne kaynama, fokur fokur!.. Sebep belli, parti oyları eriyor ve bu erimeye bir türlü çare bulunamıyor! Partiler de tıpkı insan gibi. Doğru yaptığı da oluyor, yanlış da. Yanlışlar, daima kötü değildir aslında. İbret alana tabiî. CHP kurmayları, önlerine düşen takkeye baksalar, nerede hata yaptıklarını gördükleri yetmiyormuş gibi belki partinin kurtuluşuna yarayan bir strateji de geliştirecekler ama onlar bunu yapmak yerine didişmeyi yeğ tutuyorlar! CHP hezimete uğradı ama bazı parti mensubu, partiye rağmen çok başarılı sonuçlar aldı. İzmir'de Ahmet Piriştina, Şişli'de Mustafa Sarıgül mesela. Diğer taraftan Celal Doğan, Gaziantep'te kazanamasa bile oylarını yükseltme başarısını gösterdi. Antepli'nin kendisine teveccühü hâlâ var demek ki. Bu isimleri çoğaltmak mümkün ama gerek yok. Söylemek istediğimizi anlatmaya yeter çünkü bu kadarı. Parti kan kaybederken, CHP'liler neden kazandı? Biraz vicdan, biraz sağduyu sahibi herkes biliyor bu sorunun cevabını. Halkın ta içine kadar inip onlarla bütünleştiler de ondan. Madem bu kadar kolaydı da, CHP neden kazanmadı? İnmediler ki. Sırçalı köşkte oturup ahkam kesme huyundan vazgeçmiyorlar bir türlü. Varsa yoksa 'statüko'. Kendilerine göre bir kalıp çizmişler ve halkın, o kalıp içine girmesini istiyorlar!.. O, 'Şeflik dönemi'nde kaldı ama hâlâ inanmak istemiyor aslan sosyal demokratlar buna. Sarıgül, sabah namazına camiye gitmek isteyen bir sakatı arabasına alıp götürüyor. 'Cuma günleri camilerin çevresini temizliyorum' demekten korkmuyor. Bir esnafı işyerinde ziyaret edip elini sıkmaktan, ona 'hayırlı işler' dilemekten gocunmuyor. İşin enteresanı, onun bu davranışı sosyal demokratlığına halel getirmiyor da. Başta kurmayları olmak üzere CHP'li solcular ise bulaşıcı hastalıktan kaçar gibi halktan kaçıyorlar. Hadi, AK Parti'nin başarısından ders almayı kendilerine yediremiyorlar, diyelim. Kendi parti mensubu Sarıgül, Piriştina ve Doğan'ının başarısından neden ibret almıyorlar? Onların başarılı olmasına sebep olan nedenleri iyi tetkik edip onlar gibi olsalar; her şey yerli yerine oturacak ama yapmıyorlar bunu. Halkın, 'değişim', 'yenilik', 'hizmet' ve hepsinden önemlisi 'samimiyet' istediği bir dünyada, 'statüko' ile bir yere varılmayacağını artık bilmeleri ve kendilerini 'yenilemeleri' gerekiyor. Bir insan için hava ve su ne kadar zaruri ise, toplumlar için de demokrasi, din, millet, ırk, laiklik, cumhuriyet... o kadar önemli ve lazım. Bu kadar hayati öneme haiz temiz hava ideoloji olmuyor da 'laiklik' neden oluyor? Ha, ideoloji insanoğluna hiç mi kazandırmadı? Elbette ki kazandırdı ama o, Orta Çağdaydı. Şimdi bilgi çağında yaşıyor dünya. Bugünün dünyasında vejetaryen bir kişiye illa et yiyeceksin, diye baskı yapılmıyor. Ayrıca, o kişinin bu haline saygı da gösteriliyor. CHP, maalesef bunun farkında değil! Yine de bir hatırlatayım, dedim. O, isterse 'laiklik elden gidiyor' plağını çalsın dursun. Kime ne?