Türkiye'de her şeyin ama her şeyin yeni baştan elden geçirilmesi lazım. Anayasa başta olmak üzere. Dünya öyle süratli dönüyor ki artık, onun hızına yetişebilmek için kendini yeniledin yeniledin; yenileyemedin bittin!.. Hele siyasi partiler. Her partinin kendini yenilemesi gerekiyor. Şart bu. Türkiye'de "Ben seçmenin gönlündeki aslanım" diyebilen bir parti yok çünkü. Hepsi defolu. Hepsi yamalı. Hepsi eğreti!.. Bu değişimin herkes farkında aslında. Fakat, bazıları değişimi "eskiye dönüş" şeklinde algılıyor ve partisini dinozorlara teslim etmeye hazırlanıyor. Yahut da o dinozorlar, partiyi ele geçirmeye çalışıyor. Yol ve yöntemleri aynı. Yeniyi kötülemek! Örnek mi istiyorsunuz. Aha Erbakan. Aha Cindoruk!.. Necmettin Erbakan, iktidardaki AK Parti Yönetimi'ni gösterip, "Bu çocuklar bizim evlatlarımız. Yanlış yoldalar. Kendilerini ikaz ediyoruz. Doğru yola davet ediyoruz" türünden propagandalarla ahalinin fikrini çelmeye çalışıyor. Hüsamettin Cindoruk'unki daha bir komik. "Partinin gençlere ihtiyacı var" diyor ve o aranılan genç olarak da kendini gösteriyor. Güler misin, ağlar mısın? Yahu, partinin başında zaten genç bir adam var. DP Genel Başkanı Süleyman Soylu henüz 40'lı yaşların başında. Pırıl pırıl bir genç. O varken, "Esas genç benim" diye milletin önüne düşmenin âlemi ne? Türkiye'nin her bir ülkeden daha fazla bilge kişilere ihtiyacı var halbuki. Nüfusu genç çünkü. Bu gençlerin hata yapmadan ilerlemeleri için o bilge kişilerin yönlendirmelerine ihtiyacı had safhada ama hani o bilge kişi?!! Çağ atlatması gereken kişi, çağın gerisine götürmeye çalışıyorsa ona nasıl "bilge" densin. Dense dense ona "ayak bağı" denir. "Köstek" denir. "Pranga" denir!.. Cindoruk mesela....Bir zamanlar bu zat-ı muhteremin arkasında gidenler yanlış mı yaptı acaba? Yoksa, Cindoruk mu şimdi yanlış yapıyor? Bunun sorgulanması lazım. Süleyman Soylu, bir "beyaz yürüyüş" başlattı ve 6 Ocak 2008 tarihinde 4. Olağanüstü Genel Kurul'da DP Genel Başkanı oldu. O günden bugüne de lekesiz gidiyor. Partiyi iktidara taşıyamadıysa da çekidüzen verdi. Hamle yapacak hale getirdi. Cindoruk ne yapıyor peki? 29 Mart Yerel Seçimleri'nde oy dahi vermediği partiye genel başkan olmaya hazırlanıyor!.. Cindoruk'a bir şey demiyorum aslında. Bu hafta sonu DP Olağanüstü Genel Kurulu var. Bakalım, delege ne diyecek bu işe? Ben esas onu merak ediyorum. Yeni mi, eski mi? Değişim mi, statüko mu? Aydın Menderes'in bir sözüyle kapatmak istiyorum bu mevzuu. Menderes şöyle diyor: "Partideki iç çekişme Ergenekon kavgasına dönüştü. Cindoruk Ergenekon'un avukatlığını yapacaksa DP'yi bırakıp CHP'ye, Deniz Baykal'a yardımcı olmaya gitsin."