Cumhurbaşkanı Gül'ün pastırması

"Abdullah Gül, her ne kadar Cumhurbaşkanı ise de o bizim Abdullah abimiz." Bu söz, Şahin Sucukları Ortaklar Kurulu Başkanı Salih Fazlıoğlu'nun sözü. Pastırma ve sucuğa düşkün olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Şahin markasının tiryakisiymiş; bilhassa pastırmasının. "İhtiyaç olduğunda Özel Kalem arar" dedi Fazlıoğlu. Tiryakisi olunmayacak gibi değil ki. Şahin, Kayseri Karpuzatan mevkiindeki tesislerinde tamamen hijyenik ve tabii şartlara uygun üretim yapıyor. Geleneği, modernizasyonla bütünleştirmiş yani. Sucuk ve pastırmada ananevi üretim önemli çünkü. Pastırmanın 20 ila 40 gün arasında güneşte kalması gerekiyor. Sucuğun ise bir haftalık bir bekleme süreci var. Bu süreyi fırınlama suretiyle kısaltmak mümkün ama lezzet kaybına neden oluyor bu durum. Şahin bu konuda azami hassasiyeti göstermenin meyvelerini topluyor bu günlerde. 2004 yılında 10 senelik bir büyüme stratejisi çizmiş kendisine ve adım adım uygulamış bu stratejiyi. En önemli kararı ise marka. Marka tanınırlığı için 7 milyon euro harcamış. Marka, kalite ve profesyonellik demek değil mi Şahin de onu yapmış işte. Teknolojiye yatırım yapmış yapmasına ama geleneği de elden bırakmamış. Her şeyi özel. "Kesilmiş et satın almayız" dedi mesela Şahin Sucukları Genel Müdürü Mustafa Demirpalta. Sığırı belli çiftlikten satın alıp İslami usulle kesiyorlar. Baharatı da belli yerden alıyorlar. Üretim safhasında zaten kaliteden asla taviz vermiyorlar. Bu kadar itina beraberinde satış rekoru getirmiş tabii. İşlenmiş et pazarının yüzde 12'si Şahin'in. Marka tanınırlığında üçüncü sırada. Ki, hiç de küçümsenecek bir başarı değil bu. Demirpalta pastırmada ikinci sırada olduklarını söyledi. 2008'den önce marketlerde dahi olmayan Şahin, bugün tüm şarküterilerde ve marketlerde var. 2010 yılında yüzde 24 büyüyen Şahin, 2011'de yüzde 50 büyüme gerçekleştirdi. 2012 hedefleri daha da büyük: Yüzde 100. Bugüne kadar 20 milyon euro tutarında yatırım gerçekleştiren Şahin, yeni yatırımlar peşinde. Salih Fazlıoğlu, "150 dönümlük bir araziye taşıyacağız fabrikamızı" dedi. Ayrıca, Almanya'da da üretim yapacaklarını söyledi. 1 milyon TL yatırım yaparak mantı üretimine de başladı Şahin. Sucuk ve pastırma soframızdan eksik etmediğimiz bir besin maddesi. Ayrıca çok da lezzetli. Fakat, hilesi de var bir o kadar. Tüketicinin dikkatli olması lazım. Yoksa, sucuk ve pastırma yerine başka şey yemesi ihtimal dahilinde. Et ürünleri fiyatını et fiyatı ile mukayese etmeli bir kere. Kıyma 20 Lira ise sucuğun 15 Lira olması mümkün mü "En az yüzde 20 fazla olması lazım" dedi Fazlıoğlu. Bir de muhteviyatı var tabii. Piyasada satılan sucukların neredeyse yüzde 90'ı tavuk etindenmiş. Bunu da etiketine bakarak anlamak mümkün. "Fermente" ibaresi varsa, o sucuk yüzde 100 sığır etinden. Şayet, "Isıl işlem görmüş sucuk benzeri ürün" deniyorsa, o ürünün başka etlerle karıştırıldığını anlamak lazım. Bir de sucuğun kendi bağırsağıyla bağlanmış olmasına dikkat edilmeli. Vakumlu sucuk da öyle; lezzeti tartışılır. Pastırmanın ise bonfile, antrikot ve sırt kısmından olanı makbul. Omuz ve kürek kısmından imal edilmiş pastırmadan lezzet beklenmez. Dikkat etmek lazım.