Yeni Cumhurbaşkanı'nı seçmek için Meclis'te ilk turda "nitelikli çoğunluk" olan 367 oy mu aranacak; yoksa, "toplantı yeter sayısı" olan 184 oy mu? Bu tartışma sun'i bir tartışma. Anayasa oylamada aranacak olan oyun toplantı yeter sayısı olduğunu söylüyor. AK Parti bu durumda "Cumhurbaşkanı"nı kolayca seçebilir yani. 367 oy arama, durumdan vaziyet çıkarmadan öte bir şey değil. AK Parti için "Cumhurbaşkanı" çantada keklik. Herhangi bir hukukî engel yok önünde. De... bunun bir de siyasî yönü var: Nasıl bir sonuç verir bu seçim? Türkiye'nin sen-ben kavgasıyla kaybedecek ne vakti var, ne zamanı! Cumhurbaşkanı bugün için değil, önümüzdeki 7 sene için seçiliyor. Dolayısıyla, o koskoca 7 seneyi düşünüp öyle seçmek lazım bu koltuğa oturacak kişiyi. Cumhurbaşkanı kesinlikle tarafsız olmalı bir kere. Özal ve Demirel örneği var önümüzde. İkisi de siyasi kimliği olan kişilerdi ve hükümet kendi partilerinden olduğunda, "Bak, gördün mü?" denildi hep. "Hükümet'i Cumhurbaşkanı yönetiyor!" Tersi olduğunda ise hükümet ayağa kalktı ve "Cumhurbaşkanı, muhalefeti destekliyor" dedi. Her iki durumda da "Cumhurbaşkanlığı" makamının siyasi kimliği tartışma konusu oldu. Dolayısıyla, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı sıkıntı getirir bu ülkeye. Bu bir. Gelelim ikinci meseleye: Türkiye'de öğretmen, çiftçi, şoför, bankacı, manav, bakkal... iş adamı, yönetici, bürokrat her kim varsa bu insanların hiçbirisinin "Memlekete şeriat getirelim" diye ne bir tasası var ne de gayreti. Kimse "Laiklik elden gidiyor" diye bir korku da taşımıyor. Ankara hariç!.. Ankara'nın böyle bir korkusu var. En başta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer taşıyor bu korkuyu. Bunu şunun için yazıyorum. Ahmet Necdet Sezer'in sahip olduğu unvanın başına mayıs ayından itibaren "Eski" ibaresi geliyor. Emekli oluyor yani. Allah uzun ömür versin. Kendisi gibi emekli olan Kenan Evren, resim yaparak geçiriyor günlerini. Sezer'in hobilerini bilmiyoruz. Bağlama çalar belki de. Kim bilir? Her ne ile meşgul olursa olsun, kendisini ziyaret eden çocuklara Çankaya'daki icraatlarını anlatacak vakti olacak elbette ki. "Bu memlekette laikliği korumak için aslanlar gibi mücadele ettim" diyecek olursa, birileri bu yazımı önüne koyup "Aha gazete yazıyor Beyamca. Yokmuş öyle bir şey! O sizin hüsnükuruntunuzmuş" desin diye yazıyorum. Cumhurbaşkanı'nın asla ve kat'a ideolojik saplantılarının da olmaması gerekiyor. Partilerin hak etmediği konuma gelmelerini sağlıyor çünkü. Ahmet Necdet Sezer bu tezi doğrulayan en canlı örnek! Ayrıca, şunu da söyleyeyim: AK Parti Ahmet Necdet Sezer'e ödül verse yeridir. Nedenine gelince; cumhurun başı olarak kendileri "İrtica geliyor. Laiklik elden gidiyor!" dediği her seferinde AK Parti'nin ekmeğine yağ sürdü. "Bu adam benim manevi değerlerime karşı" diye düşünen ahali AK Parti safında yer aldı. Sezer bunun farkında değil belki ama böyle bu. Ankara'daki kısır çekişme AK Parti'den başka birine yaramadı yani. İdeoloji, Çankaya Köşkü'nde geri tepiyor demek ki! ? Cumhurbaşkanı adayım İyi de Türkiye nasıl bir Cumhurbaşkanı seçmeli? Ahali şayet, ne yapmak istediğini bilirse, tereyağından kıl çeker gibi seçer Cumhurbaşkanı'nı. Birincisi, dediğim gibi Cumhurbaşkanı seçiminin bugünü değil, yarını ilgilendirdiğinin iyi bilinmesi. İkincisi ise Türkiye'nin bu 7 sene içinde müthiş bir performans göstermesi ve globalleşen dünyada kendisine yer bulması gerektiğinin akıldan çıkarılmaması. Bu iki mevzua odaklanan Türk halkı hiçbir tuzağa düşmeden, kazasız belasız gerçekleştirir Cumhurbaşkanı seçimini. Hem de aklı başında birini oturtur Çankaya Köşkü'ne. Seçilecek olan Cumhurbaşkanı'nın akl-ı selim sahibi olması lazım her şeyden evvel. Dünya liderlerini tanıyor olması, siyaset ve finans dünyasının önde gelenleriyle ilişki kurabilecek bir vizyona sahip olması lazım. Çankaya Köşkü'nde oturup "Laiklik elden gidiyor" yahut da "Bu hükümet işe yaramıyor" deme dönemi bitti. Türk halkı içeride kısır çekişmelerle gününü gün eden bir Cumhurbaşkanı değil, tam aksine Türkiye'yi geleceğe taşıyacak kariyer sahibi bir lider arıyor çünkü. "Kim olsun?" derseniz. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu mesela: Biçilmiş kaftan; aslanlar gibi yapar bu işi. Kadın olsun diyenlere, Kale Holding Başkanı Zeynep Bodur Okyay'ı tavsiye ederim. İlla siyasi olmasını isteyenlere de var bir adayım: Ali Babacan.