Daha fazla "Kale" lazım

Kale Grubu gerçekleştirdiği Ar-Ge sayesinde Türkiye ekonomisine katkı sağladığı gibi savunma gücünü de arttırıyor...
Türkiye ihraç ettiği her bir kilo ürün karşılığında 1.5 dolar elde ederken, gelişmiş ülkeler 4.5 dolar kazanıyor. Türkiye'nin bu çemberi kırması lazım.
Türk şirketlerinin önemli bir kısmı "küçük olsun, benim olsun" fikrinden gidiyor ve daha fazlasını düşünmüyor. Bir de aile şirketleri var ki, onlar hiç düşünemiyor. Düşünmeleri lazım halbuki. Ar-Ge yapmaları, inovatif düşünmeleri ve değişime açık olmaları gerekiyor.
Bu konuyu bir örnekle açıklarsam daha iyi anlatırım ne demek istediğimi. Kale Grubu mesela. 1957 yılında Çanakkale'nin Çan ilçesinde çok ortaklı bir şirket olarak kuruldu. Toprağı fırında pişirip seramik yapmakla başladı işe. Bugün Avrupa'nın üçüncü, Türkiye'nin ikinci büyük seramik şirketi.
Seramikten sonra inşaat malzemesi, kimya ürünleri, madencilik ve ulaştırma alanlarında faaliyet göstermeye başlayan Kale Grubu'nun çatısı altında bugün 17 şirket faaliyet gösteriyor, 5 bin 500 kişi istihdam ediliyor, 5 bin 700 tedarikçisi var ve 15 bin satış noktasından tüketiciye ulaşıyor. Koskocaman bir aile yani.
Aile sözünü bilhassa kullandım. Kale Grubu 1957 senesinde aile gibi başladı; bugün de öyle devam ediyor. Çalışanı, bayii, tedarikçisi, müşterisi... hepsi o ailenin bir parçası. Kültür, aile kültürü.
İnovasyon ve Ar-Ge bu ailenin bir diğer parçası. Eğer Kale Grubu seramikte dünya liderleri arasına girmişse; bunu, kendini geliştirerek ve yenileyerek yaptı. Hem ürün bazında yaptı, hem bilgi bazında ve hem de insan kaynakları bazında yaptı. Personelini eğitti, dünyadaki yenilikleri takip etti ve kendi markasını parlattı.
Toplam gelirinin yüzde 2.2'sini Ar-Ge'ye ayıran Kale Grubu'nun seramikte gösterdiği performans onu havacılık ve savunma sanayiinde de başarılı bir konuma taşıdı. Bu iki sektör hata kabul etmeyen sektörlerin en başında geliyor. Ki, buna rağmen başarılı oldu.
Kale Grubu 1989 yılında Kale Kalıp şirketinin Stinger füze projesine dahil olmakla girdi havacılık sektörüne. Ardından Kale Havacılık ve Kale Pratt&Whitney şirketini kurdu ve geçen sene 109 milyon lira ciro gerçekleştirdi. Kale Teknik Grup Başkanı Osman Okyay, 2014 yılı ciro hedeflerinin 200 milyon lira olduğunu söyledi.
5 yıl içinde 70 milyon dolar daha yatırım yapacaklarını ve 2018 yılında 400 milyon lira ciroya ulaşacaklarını bildiren Okyay; başarı öykülerini özetlerken; şu 5 adıma dikkat çekti.
Amerikalı Pratt&Whitney ile yüzde 51-49 ortaklıkla İzmir'de temelini attıkları fabrikanın birinci etap yatırımı tamamlandı. Burada dünyanın en gelişmiş savaş uçağı F-35'in motor parçalarını üretmeye başlıyorlar.
Kale Havacılık ise yüzde 100 yerli sermayeli bir şirket ve Turbo Jet Motor Geliştirme Projesi'ni üstlendi. Kale Kalıp-Baykar iş ortaklığıyla Türkiye'nin gözlem amaçlı Taktik İnsansız Hava Aracı tasarımını tamamladı. Türkiye'nin ilk piyade tüfeği üretimini yine Kale Grubu gerçekleştiriyor.
Bunun dışında gelişmiş özelliklere sahip pil ve yakıt hücresi projesi gibi birçok proje daha var. Bütün bu projeler ülkenin savunma alanında gücünü arttıran, bağımlılığını azaltan projeler.
Kale Grubu işine gösterdiği başarı ile ülke savunmasına ve tabii ekonomisine önemli katkı veriyor. Kale'lerin artması lazım.