İngilizler uzun süre Hindistan'ı sömürdü. Sömürünün savunulacak hiçbir tarafı yok tabii de yeri gelmişken özgürlüğün sembolü olan Mahatma Gandhi'nin bir sözünü hatırlatıvereyim dedim. Gandhi, "Özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu İngilizlerden öğrendim" demişti. Felaket ve acıların yanında mutlaka "iyi" şeylerin de geldiğine işaret ediyordu Gandhi, satır arasında. Türkiye'de birçok darbe oldu ve bunların hiçbirini savunmanın imkânı yok. Tıpkı, İngilizlerin Hindistan'ı sömürmesini savunmanın imkânsızlığı gibi. De... bu darbeler beraberinde hiç mi iyi şey getirmedi acaba? Bendeniz getirdiğini düşünüyorum mesela. Hemen söyleyeyim: Türk Toplumu, özgürlüğün "verilen" değil, "alınan" bir değer olduğunu darbeler sayesinde anladı ve ona sahip çıkmak gerekliliğini öğrendi. Şimdi biraz açayım müsaadenizle bu düşüncemi. 1) Türk halkı bundan 150 sene önce de demokrattı, bugün de demokrat. Cumhuriyet döneminde ilk askerî darbenin yapıldığı 27 Mayıs 1960 günü de demokrattı. Fakat, tepki vermedi! 2) Türkiye'de sanayi, ticaret ve hizmet sektörü çok gelişti. Tıp başta olmak üzere, mühendislik ve hukuk da gelişti. Siyaset ise yerinde saydı. Hatta, geriledi. 3) Siyasetçi, kendisine özgürlükleri sınırlamak gibi bir rol biçti ve sosyal hayatı dizayn etmeye kalkıştı. Toplum üzerinde baskı kurdu. Bilhassa CHP. Din ve vicdan özgürlüğü ancak CHP'nin izin verdiği kadar yaşanabilirdi! 4) 1950'de iktidar olan DP de aynı sorumluluk duygusuyla hareket etti aslında. Fakat, icraatı farklıyı. CHP'nin çizdiği sınırları genişletti ama o da başka sınırlar koydu. 5) Siyasetçilerin kendi ideoloji ve görüşlerine göre koydukları kriterleri beğenmeyen bürokratların silahlı kanadı, gidişata "dur" deme azim ve kararlılığıyla darbe yaptı ve vatandaşların davranış biçimlerini belirleyen çizgiyi kendi kafasına göre yeniden çizdi. 6) Türk toplumu, 1960 Darbesi karşısında sessizliğini korudu. Bu, acizliğinden falan değildi. Devlet terbiyesi böyle gerektiriyordu ve devleti yönetenlere fazlasıyla güven duyuyordu. 7) 1960'tan sonra da darbe oldu. Sayısız muhtıralar verildi. Hepsinin mantığı üç aşağı, beş yukarı aynıydı. 8) Darbelerin en bariz etkisi halk üzerinde görüldü. Her darbenin ardından şuuru biraz daha açıldı halkın. Açıldı. Açıldı ve 2010 yılına gelindiğinde toplum darbenin çok kötü olduğunu ve en fazla da kendisinin zarar gördüğünü anladı. Sağcısıyla, solcusuyla hem de. 9) Türkiye'de bundan sonra darbe olacağını düşünmek bile abesle iştigaldir. Halk uyandı çünkü. Devleti yönetenlere, gözü kapalı biat etmenin mahzurlarını öğrendiği gibi, yönetenleri kontrol etmenin şart olduğunu da öğrendi.