Demokrasi Bayramı

A -
A +

Kurban Bayramı ve hemen ardından Cumhuriyet Bayramı. Bayramlar toplumların ortak değerleri. Biri dinî, biri millî iki bayramı peş peşe idrak etmenin heyecanını yaşadık hep birlikte. De... bir ukde var içimizde. En azından bende var. Keşke, kutlayabileceğimiz bir de "Demokrasi Bayramı"mız olsaydı. 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı gibi baskıcı bayram falan değil benim istediğim. Demokrat Parti'nin iktidar olduğu 14 Mayıs 1950 günü hiç değil. Zorlama olur bu. Gerçek demokrasiden bahsediyorum ben. Ona çok ihtiyacımız var çünkü. Cumhuriyet, halkın kendi kendini yönetmesi demek değil mi? Hani? Yetmiyor işte! Demokrasi ayağı olmadan yürümüyor bu sistem. Halkın seçtikleri diktatör olup çıkıyor. İşin esas garip tarafı ne biliyor musunuz? Halk da istiyor bu diktatörleri. "Devletin gücünü kullanıp benden olmayanları ez, benim düşüncemde olanları koruyup kolla." Diktatörlüğün dik alası değil de nedir bu? Demokrasi, farklı düşünceye saygı demektir ve ne yazık ki, bu mefhum yerleşmedi bir türlü Türkiye'de. Devlet eşit davranmıyor bir kere vatandaşına. "Benden olanlar bu tarafa, olmayanlar şu tarafa!" Bir ülkede demokrasinin yeşerebilmesi için devletin, aidiyeti ve fikri ne olursa olsun vatandaşına eşit mesafede durması şart. 12 Eylül Lideri Kenan Evren tarafından uygulanan eşitlik anlayışı değil tabii benim söylediğim. O, "Hapse çok solcu attık, biraz da sağcı atalım" demiş ve eşitliği öyle sağlamaya çalışmıştı. Ne alakaysa?!. Türkiye'de milyonlarca gencin zayi olmasına neden olan "sen-ben" kavgalarına şöyle bir bakalım hele. Bizden olmayanlar o kadar çok oldu ki. Bazen "komünist" oldu o bizden olmayanlar; bazen "şeriatçı." Bazen de sağcı ya da solcu. Bununla sınırlı kalmadı tabii. Ermeni, Rum, Yahudi, Alevi, Sünni de sokuldu bizden olmayanlar safına!.. Türk vatandaşları arasında şimdi yaşanan en büyük korku, "Türkiye şeriata doğru gidiyor" korkusu. Anketler bunun böyle olmadığını gösteriyor apaçık ama gel de anlat! Çok ciddi endişeler var bu hususta. Yersiz halbuki. Ama sistem bu. Birini bir başkasıyla korkutacaksın ki, rant elde edesin. Bu rant siyasi de olabilir, iktisadi de. Ve hatta sosyal da. Dedim ya sistem böyle kurulmuş. Topluma korku sal ve yönet! Dün ülkenin çeşitli bölgelerinde laik kesimin yürüyüşü vardı. Gergin geçti. "Cumhuriyet elden gidiyor" korkusuyla yapılmış bir mitingdi bu. Laik olmayanlar düşman ilan edildi. Dost kim? Düşman kim? Anlayana aşkolsun! Bu tür eylemler, birlikte yaşama alışkanlığımızı bozmaktan öte bir anlam ifade etmiyor. Siyasilerin ekmeğine yağ sürmesi de cabası. Bu durum onların hoşun gidiyor tabii. Ellerini ovuşturuyorlar. "Karşı taraftan korkun ve kayıtsız şartsız bana gelin!" El ele verip siyasetçilerin bu oyununu bozmaktan başka çaremiz yok. Kurban ve Cumhuriyet Bayramı bizim ortak değerlerimiz. Bir de Demokrasi Bayramı lazım bize. Toplum biraz daha şuurlanırsa yaparız bunu. Kesin yaparız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.