Demokrat böyle mi olunur?

A -
A +

İstanbul Ticaret Odası (İTO) eski Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım analiz kabiliyeti çok yüksek bir iş adamı. Pratik de. Bazen öyle müthiş tespitleri oluyor ki, "Bravo adama" demekten başka yapacağı bir şey kalmıyor insanın. Yıldırım'dan iki anekdot aktaracağım size. Mehmet Yıldırım Moskova'ya gittiği bir seferinde, bindiği taksiyi kullanan şoförün Türk olduğunu görünce koyu bir sohbet başlar aralarında. Şoför, "Bakmayın taksi şoförlüğü yaptığıma" der. "Benim 18 araçlık bir otobüs filom var." Bunları duyan Mehmet Yıldırım ister istemez meraklanır ve "O zaman neden yapıyorsun bu işi" diye sorar. "O otobüslere bu iş sayesinde sahip oldum da ondan" der taksi şoförü ve başlar anlatmaya. "1990 senesiydi. Komünizm yıkılınca Rus yöneticiler kendi vatandaşlarına iş kapısı olsun diye birçok kararlar aldılar. Onlardan birisi de taksi işletmeciliğiydi. Havalimanı ile şehir merkezi arası yolcu taşımacılığı işini günde 5 dolar karşılığında kiraya verdiler." Taksicilerin hepsi Rus vatandaşı tabii. Fakat, işi almışlar ama yapmaya hiçbirisinin isteği yok. Daha doğrusu eli ayağına dolanıyor adamların. Hayatlarında hiç serbest çalışmamışlar çünkü. Hepsi panik halinde. İşte o Türk taksi şoförü bu kritik günde çıkıyor karşılarına ve alışkanlıklarını değiştirmeden çalışma imkanı veriyor onlara. "İş benim" diyor. "Size de 5 dolar yevmiye!" Ruslar bayılıyorlar bu teklife. Bu gelişmeyi anlatan Türk şoförü muzipçe göz kırpıp sözlerine son noktayı koyuyor. "Her taksi en az 5 sefer yapıyordu. 5 doları Rus şoföre veriyor, geriye kalan 20 doları da cebe atıyordum. Benim bu sistemime o kadar çok ilgi oldu ki, her gün 20 taksi bana çalışıyordu!" Bu birincisi... İkincisi ise daha enteresan. Yine aynı seneler. Mehmet Yıldırım 40 kişilik bir iş adamıyla Moskova'ya gidiyor. Rusların işlettiği bir restorana girip kendilerine mükellef bir ziyafet çekiyorlar; hem de kişi başına bir dolar karşılığında!.. "Lokantadan çıktık. Yolda yürüyoruz" diyen Mehmet Yıldırım; sözünü şöyle bağladı: "Yolun kenarında bir kadın, ters çevirdiği sandığın üzerine sıraladığı elmaları satıyordu. Yanaşıp elmalara baktım; çok güzel. Hepsini alıyorum, dedim. Kadın 'Olmaz' dedi. 'Bir kişi ancak bir elma alabilir!' Baktım olmayacak. Yanımdaki arkadaşları sıraya soktum ve hepimiz birer tane alıp bitirdik elmaları. Kadın sevineceği yerde üzüldü. Nedenini sorduğumda, 'Ben şimdi ne yapacağım' diye sızlanmaya başladı. Gidip bir sandık daha alırsın; üzülecek ne var bunda, dedim. Kadın dondu kaldı. 'Verirler mi ki?' Komünizm adamların canına okumuş. Kendilerine güvenlerini yok etmiş. Biri diyecek onlar yapacak!" Komünist değiliz ama!.. Gerçi Türkiye komünist rejimle idare edilip iktisadî zafiyete uğramadı ama öyle sosyal reflekslerimiz oluyor ki, "Mı acaba?" demekten alamıyor insan kendini. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından açıklanan araştırma raporu sevk etti bendenizi böyle düşünmeye. Anketörler, sokaktaki vatandaşa şu soruyu yöneltiyorlar: "Başını örten sayısında artış oldu mu?" Bu soruya "Evet, biraz arttı" diyenlerin oranı, yüzde 39.1. "Evet, çok büyük artış oldu" diyenlerin ise yüzde 25. İki cevabın toplamı yüzde 74.1'i buluyor ki, dehşet verici bir oran gerçekten! Fakat, anket sadece bununla sınırlı değil. "Sokağa çıkarken başınızı örtüyor musunuz?" sorusu var bir de. Bu soruya, "Evet, türban takıyorum" diyenlerin oranı yüzde 11.4. "Çarşaf giyiyorum" diyenler yüzde 1.1. "Eşarp başörtü, yemeni takıyorum" diyenler ise yüzde 48.8. "Hayır, örtünmüyorum" diyenlerin oranı da yüzde 36.5. Aynı soru 1999 senesinde de sorulmuş ve şu cevaplar alınmış. "Türban takıyorum: Yüzde 15.7", "Çarşaf giyiyorum: yüzde 3.4", "Eşarp, başörtü, yemeni takıyorum yüzde 53.4", "Hayır örtünmüyorum: Yüzde 27.3" 7 sene içinde örtünenlerin sayısında düşüş var yani. Eee, bu tezat ne peki? "Laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor!" yaygarasının toplum üzerinde yaptığı lüzumsuz baskı tabii. Aynı ankette "işsizlik" birinci sıradaki problem olarak ortaya çıkıyor. Hemen ardından da enflasyon ve terör geliyor. Ülkenin bu kadar ciddi meseleleri varken, vatandaşı gerip onları rekabetten düşürmenin kime ne faydası var acaba?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.