Denizbank neden değerli acaba?

orlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, sahibi olduğu Denizbank'ı satıp bedelini cebine koydu. Tamı tamına 2 milyar 428 milyon 573 bin 379 dolar bu bedel. Şu günlerde Türkiye'nin elinde en fazla nakit parası olan adamı da o oldu aynı zamanda. Ahmet Nazif Zorlu memnun! Ahmet Nazif Zorlu mutlu! Ahmet Nazif Zorlu neşeden uçuyor!.. Bu memnuniyet, mutluluk ve neşenin peşin parayı görmüş olmaktan kaynaklanıyor olduğunu sanmayın sakın, değil.. Asla değil. Kat'a değil. Ahmet Nazif Zorlu'nun bir hedefi vardı. Denizbank'ı iyi bir banka yapmak. Bunun için çırpındı, didindi ve etrafına topladığı profesyonellerle verimliliği yakalayıp o hedefi vurdu da ondan mutlu. Ha! Denizbank hisselerinin yüzde 74.99'unu satın alan Dexia Grubu'nun İcra Kurulu Başkanı ve Ceo'su Axel Miller mutlu değil mi? O da mutlu. Önceki gün akşam Zorlu ve Miller ile birlikteydik. Bir nevi devir teslim töreniydi bu. Ahmet Nazif Zorlu, Denizbank'ı satın aldığı 1997 senesine bir projektör tutup "Hayallerimiz vardı" dedi yaptığı kısa konuşmada. Söze, "Tozlu topraklı 3 tane kuru dükkan aldık" diye başlayan Zorlu, "banka şubesi"ne neden "dükkan" dedi acaba? Bankacılıktan anlamasa da para kazanmayı biliyordu da ondan. Ahmet Nazif Zorlu salt bankacılıkta değil, bilgisayar ve tekstilde de birçok şeyi bilmiyordu ama başardı. Şimdi enerji ve bilişim teknolojisinde de başa oynuyor ve orada da başarılı olacağı kesin. İnsanlarla iletişim kurmayı biliyor olması ve profesyonellere güvenmesi yatıyor bu başarının altında çünkü. 1997 senesinde 66 milyon dolara aldığı bankayı 30 Mayıs 2006'da yapılan satış sözleşmesiyle 3 bin 250 milyar dolarlık bir değere kavuşturması başka türlü nasıl izah edilebilir ki? Miller'ın konuşması da coşku doluydu, onu da söyleyeyim. "Birçok şirketle pazarlık yaptım ama Zorlu gibisini görmedim. Çok çetin geçti. Fakat memnunuz" dedi Miller. Sözlerinin sonunu nasıl bağladığına dikkat buyurun lütfen. "Uzun müddet incelediğimiz bu bankayı aldığımızdan dolayı çok memnunuz. Çok iyi bir vizyonu var ve kadrosu oldukça profesyonel. Kötü zamanda kaybolmak, iyi zamanda arz-ı endam etmek kolay. Zorlu Grubu, her zaman çalışanıyla birlikte olmuş." Denizbank, salt kasasındaki paradan veya aktif büyüklüğünden değil, istihdam ettiği insanların kalitesinden dolayı 3.5 milyar dolarlık bir değere ulaşmış demek ki. Bundan sonra ne olacak? Axel Miller, Denizbank'ın aynı isimle hizmet vereceğinin altını çizdi öncelikle. Ardından da bu bankayı alış sebeplerini açıkladı. Belçika ve Fransız sermayesiyle kurulmuş olan Dexia, Denizbank'la birlikte 31 ülkede faaliyet gösteriyor şimdi. 33 bine yakın çalışanı bulunan Dexia, aynı zamanda 515 milyar euroluk bir aktif büyüklüğe sahip. Kendilerini Fransız ve Belçikalı değil de Avrupalı gören ve "Biz Avrupa şirketiyiz" diyen Axel Miller, Türkiye'nin global dünyada önemli bir yeri olduğuna dikkat çekti ve "Siyasetçilerin menfaati ile ekonominin gidişatı zaman zaman birbirine ters düşüyor. Biz işadamlarının siyasetçileri doğru çizgiye çekmek için elbirliği içinde olmamız lazım" diyerek; Fransa'nın sözde Ermeni soykırımı konusunda yanlış politika izlediğine gönderme yaptı. Türkiye'deki dinamizmin müthiş olduğuna dikkat çeken Miller, önümüzdeki senelerde 80-85 milyon nüfuslu bir ülke olacak olan Türkiye'nin son senelerde çok başarılı liderlerle iş yapmanın meyvesini topladığını da belirtti. Türkiye'de proje finansmanı ve kamu yatırımlarıyla büyüyeceklerini belirten Millet; şöyle konuştu: "Batı'daki belediyelerin altyapı yatırım finansmanında Dexia bir numara. Türkiye'de muazzam bir alt yapı eksiği var. Önümüzdeki senelerde bu eksiğin tamamlanmasında Denizbank aktif rol alacak ve yatırım finansmanı temin edecek bütün bu mahalli idarelere." Akbank'ın yüzde 20'sinin 3.1 milyar dolar karşılığında Citigroup'a satılmasıyla bankacılık sektöründe yabancıların payı yüzde 20 oldu. Halkbank'ın blok satışı gündemde. onu Vakıfbank takip edeceğe benziyor. Bu da yabancı payının yüzde 30'ların üstüne çıkması demek tabii. O noktada belki biraz düşünmek lazım gelecek ama şu anda gidişat iyi görünüyor. Yabancı bankaların Türkiye'ye daha ucuz kredi getirmesi söz konusu çünkü.