Denizli ne istiyor?

A -
A +

Geçen yazımda Denizli insanının geleceğe dönük planlar yaparak başarı sağladığını ve bu başarıda STK'ların (Sivil Toplum Kuruluşları) önemli rolü olduğunu özetlemeye çalışmıştım. Kaldığımız yerden devam edelim. İş Denzililere kalsa, her şeyi çözecekler ama devlet herkesin olduğu gibi onların da üzerinde kara bir gölge gibi duruyor. Bu duruşun öyle yoğun bir ağırlığı var ki, altından kalkabilene aşk olsun! "Biz hep Çin'le rekabet edeceğimizi düşünüyor ve buna göre stratejiler geliştiriyorduk ama şimdi Çin'le değil komşumuz Afyon ve Uşak'la rekabet edeceğimizi görüp kahroluyoruz" derken, Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci de bu noktaya işaret ediyordu. Bütün bu curcunanın ve rahatsızlığın sebebi: 5084 Sayılı Kanun!.. Denizli, daha önce de yazdığım gibi Türkiye'nin en gelişmiş sekizinci ili. Haliyle, bu kanunla verilen teşvikten faydalanmıyor. Denizlililerin böyle bir talepleri veya istekleri de yok zaten. Ancak, "Şimdi" diyor haklı olarak Müjdat Keçeli. "Teşvik alan Uşak ve Afyon tıpkı bizim gibi tekstile yatırım yapacak ve devletin verdiği teşvikle bornoz ve havlu makinesi alıp bize rakip olacak! Neden Çin'le değil de Afyon'la veya Uşak'la rekabet edelim ki?" Denizli'nin derdi bununla bitmiyor tabii. Alt yapı bakımından Pamukkale gibi bir turizm bölgesine sahip ve sanayisinin ekseriyeti ihracat yapan bir kente hiç de yakışmayacak bir havaalanı var bir kere. Vakti zamanında askeriyenin kendi güvenliği açısından Çardak'a yaptığı hava meydanını kullanıyor Denizli. Çardak Hava Limanı'nın şehir merkezine uzaklığı 60, Pamukkale'ye ise 80 kilometre. Yollar da tıkış tıkış olunca, İstanbul'a havadan uçmaktansa karadan gitmek daha ehven oluyor!.. Müjdat Keçeli, biraz sitem biraz da şaşkınlık ifadesiyle, "Denizli, politik özürlü" dedi ama bu sözde gerçek payı yok değil. Doğru, Denizli insanı siyasetten medet ummamış. Kendi işini kendi yapıp boynunu kalın tutmuş ama burası Türkiye. Kazın ayağı öyle değil. Siyasetçiye kuyruk sallayan ihya oluyor, kendi yağında kavrulmak isteyen ise düz yolda şaşıyor!.. Ayrıca, Türkiye'nin değişmez trendi (!) bu şehirde de kendini gösteriyor. Şehircilik sıfır! Yolları berbat. Trafiği felaket. Hele gecekonduları! Şehir öyle çirkin bir manzara arz ediyor ki, anlatamam. Hem de Denizli'ye hiç yakışmayan bir çirkinlik bu. Denizli'ye ulaşım biraz daha iyileştirilse Pamukkale altın yumurtlayan tavuk ama dediğim gibi devlet bu konuda fazlasıyla gevşek! Denizli malum ihracatı çok olan bir ilimiz. Dolayısıyla ticari faaliyeti kayıt altında. Devletin vergi vereni korumak, vermeyeni kayıt altına almak gibi bir gailesi olmayınca; Denizli, haksız rekabetin baskısı altında inim inim inliyor!.. Ha! Yiğidi öldür de hakkını yeme, derler. Denizli insanı bütün bu olumsuzluklara rağmen yılmış değil. Bezgin, hiç değil. Okumuşu okumamışı... Yaşlısı genci... Zengini fakiri... el ele verip Denizli'yi daha zengin ve daha yaşanır bir hale getirmek için gece gündüz çalışıyorlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.