Denizli'nin nesi meşhur?

A -
A +

Başlıktaki soruya sazan gibi atılıp hemen "Horozu, tozu, kızı" demeyin sakın! O çok eskidendi. Denizli'nin şimdi havlu ve bornozu var meşhur olan. Bir de tabii mermeri. Havlu ve bornozda başta Avrupa olmak üzere bütün dünya Denizli ürünü kullanıyor. Mermeri, tekstilde bir yavaşlama olması durumunda alternatif olsun diye düşünmüşlerdi ama öyle hızlı gelişiyor ki bu sektör, Denizli'nin her bir köşesi mermer atölyesi olup çıktı. Çok iyi de ihracat yapıyorlar, onu da söyleyeyim. Yeni alternatif ise seracılık. Hele bir de jeotermal sistem sayesinde seraları ısıtma projesini hayata geçirirlerse, deme gitsin! Yine de bunların hiçbirisi değil, "Denizli'nin nesi meşhur" sorusunun cevabı. Denizli'nin esas "insanı" meşhur. Öyle çalışkan, öyle basiretli müteşebbisleri var ki, insan; "Darısı diğer illerin başına" demeden edemiyor. Denizli'ye benzeyen il sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor çünkü. Kendisiyle barışık bir kere Denizli halkı. Her bir meselelerini bir araya gelip görüşebiliyorlar. Ki, bu dünyalara bedel bir haslet. Meşveret edince, "ortak aklı" bulmaları ve geleceğe ait stratejik yol haritalarını çizmeleri de zor olmuyor tabii. Henüz birkaç ay olmuş Denizli'ye tayin olalı ama çiçeği burnundaki Vali Hasan Canpolat, "Denizli insanının nabzı hızlı atıyor" şeklindeki sözlerle ifade ediyor şehri kısa sürede tanıdığını. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral ise kendi intibalarından çok dünyanın Denizli hakkında ne düşündüğünü söylemeyi tercih ederek; "Gezip bütün ülkelerde Denizli'den söz edildiğini gördüm. Uçaklardaki dergiler Denizli sanayisi ve turizmini anlatan yazılarla dolu. Denizli, efsane oldu" dedi. Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi ise başlı başına bir efsane zaten. Dört seneyi bile bulmayan başkanlığı döneminde Denizli'nin çehresini değiştirmiş. Trafiği rahatlatmak için aldığı radikal kararların yanı sıra esnafı da düşünmüş, sanayiciyi de. "Bir dönem daha kalsa" diyor Denizli halkı, "Şehrimiz, işte o zaman parmakla gösterilen bir şehir olur." Fakat, Zeybekçi nazlı. Zaten 2004'te bin bir rica ile adaylığını koydurtmuşlar. Şimdilerde "Bu kadar yeter" diyormuş da başka bir şey demiyormuş. Akil insanlar Denizli Ticaret ve Sanayi oda başkanları da akil insanlar. Hasılı sivil toplum kuruluşları da dahil hepsi "daha iyi Denizli" için çırpınıp duruyor. Ee, bu kadar azim ve gayret olur da kalkınmaz mı o şehir? Kalkınır tabii. Denizli'de işsizlik diye bir problem yok mesela. Hele, ince eleyip sık dokumuyorsa havada kapıyorlar "Ben çalışmak istiyorum" diyeni. Ancak, "kalifiye eleman" sıkıntısı orada da var. Hele, tasarımcı, desinatör ve grafiker arayanın buluncaya kadar göbeği çatlıyor!.. Denizli'nin hiç mi derdi yok! Olmaz olur mu, var tabii. De... çaresi de var bu dertlerin. Denizlili şimdi ona kafa yoruyor zaten. Denizli'ye gidenin ilk uğradığı mekanlardan birisi hiç şüphe yok ki, Tandırcı Enver'in yeri. Yörenin en güzel tandırı o küçücük mekanda yapılıyor çünkü. Elini kolunu sallaya sallaya gittin mi, havanı alırsın. Daha önceden rezervasyon yaptırman lazım. Babadağlılar İş Hanı ise zaten söylemeye gerek yok, Denizli'ye gidip de oraya uğramadan dönen vaki değil. Başta Babadağ olmak üzere bölgenin o nadide el sanatları orada satılıyor. Hem ucuz hem kaliteli. Hangi esnafa sorduysam, "Elhamdülillah" dedi hepsi de. "Geçinip gidiyoruz." Fakat, Kale İçi Çarşısı o kadar şanslı değil. Şehirde açılan üç büyük alışveriş merkeziyle birlikte işleri dibe vurmuş. Hiçbirisi, "Bu alışveriş merkezleri de nereden çıktı" demiyor. Büyük şehir olmanın bir gereği olduğunu kabul edip "O da lazım" diyorlar ama "Bizim akıbetimiz ne olacak" diye düşünmeden de edemiyorlar tabii. Onları bu durgunluktan çıkarmak için bir taraftan Belediye Başkanı Zeybekçi alternatif projeler üretiyor, bir taraftan da sivil toplum kuruluşları Çarsı esnafına destek veriyor. Genç Tüccarlar ve İş Adamları Derneği (GETİAD) Başkanı Necdet Özer de bunlardan birisi. "Dünyada sanayisi olmadığı halde lobicilikle kalkınmış ülkeler var. Bizim sanayimiz var ama lobiciliğimiz yeterli değil. GETİAD olarak dünyaya açıldık ve Denizli sanayicisine yeni iş kapıları açıyoruz. Böylece esnafımızı ihracatçı yapıp yığılmayı önleyeceğiz" diyen Özer, engelleri aşacaklarını söyledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.