Denizli'ye kulak verin

Denizli, Türkiye'nin yüz akı. Güçlü bir ekonomik yapı ve sağlam insan kaynaklarına sahip bir kere. Türkiye'nin en çok ihracat yapan 10 ilinden biri. İhracatının yarıdan fazlasını tekstil ve konfeksiyon sektörü karşılıyor. Ayrıca, demir çelik, mermer, kablo ve tekstil ham maddesi ihracatı da var. Ürün çeşitliliğine sahip yani. Malum kriz! Bütün iller gibi Denizli de etkilendi. 10 kadar büyük şirket faaliyetine son verdi ve 40 bin kişi işsiz. Halbuki, Denizli işsizlik oranı sıfıra yakın ender illerden biriydi. Türkiye İhracatçılar Merkezi (TİM) Temmuz Ayı İhracat Rakamı'nı geçtiğimiz Cumartesi günü Denizli'de açıkladı. Haliyle, Denizli sanayicisini yakından tanıma ve içinde bulundukları şartları yerinde görme imkanımız oldu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, krizin patlak verdiği bir dönemde göreve geldi. Her ay ihracat rakamlarının geçen yılın aynı dönemine göre düştüğünü açıklıyor. Kolay değil tabii. De... Büyükekşi, yine de ihracat sektörü için bir şans. Bunun altını çizmek lazım. Çünkü, bu kritik dönemde ihracatçının yanında olmayı ve onlara moral vermeyi beceriyor. Lafla değil haaa, icraatlarıyla gerçekleştiriyor bu misyonu. Bir taraftan ihracatçının daha verimli çalışması için ne yapabilir, ona kafa yoruyor. Bir taraftan da alternatif pazar bulmak için âdeta bir nefer gibi çalışıyor. Ayrıca, hükümetin yapması gereken bir şey varsa, tabiri caizse, bakanlıkların kapısına döşek serip alacağını almadan terk etmiyor o kapıyı. Büyükekşi'nin karakterinde, "yandık, bittik" türü sızlanmalara yer yok. İletişim politikalarını ağıt üzerine kurmuyor. Ya ne yapıyor? Daha gerçekçi, daha akıllı politikalar izliyor. Yaşanan şartları, dünya şartlarına uydurmanın mücadelesini veriyor. Büyükekşi, Türk ihracatçısının her şeye rağmen kaybetmediği rekabet gücünün, en önemli sermayesi olduğu fikrinden hareket ediyor ki, doğru. Türkiye'nin rekabet gücü yüksek. Mayıs, Haziran ve Temmuz ayındaki ihracat rakamları da bunu gösteriyor zaten. Temmuz ayında gerçekleştirilen 8 milyar 893 milyon dolarlık ihracat da bunun bir nevi teyidi. Değer bazında geçen seneye göre yüzde 27.15'lik bir gerileme varsa da, miktar endeksinde yüzde 7 oranında bir artış oldu geçen Temmuz ayında. İyiye gidişin bir işareti bu. Ancak, burada bir parantez açıp önemli bir konuya göz atmak lazım. Kayseri, Konya, Bursa, Gaziantep, Mersin, Denizli gibi illerin en önemli hususiyeti sanayi bölgesi olmaları. Üretimi onlar yapıyor, istihdamı onlar karşılıyor. Fakat, kalkınmış olmaları onlara ceza kesilmesini gerektirmemeli. Hükümet, kriz döneminde teşvik üstüne teşvik verdi. Bu doğru. Fakat, teşvikler daha çok kalkınmakta olan illere gidiyor. İlk bakışta çok mantıklı gibi görünüyor bu uygulama ama yarın krizden çıkıldığında ayakta kalması gereken sanayici de desteklenmeli. Denizli sanayi sektörü mesela. Bir şekilde desteklenmeli ki, yaşasın. En azından daha kolay finansman temin edebilmeli. Denizlili sanayicilerin bir derdi daha var. THY'nin seferden kaldırdığı Ankara uçuşu. Yolcu yok, diye Ankara seferlerini iptal etmiş THY. Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Raşit Güntaş, "THY uçağının dolmaması, yolcu sayısının azlığından değil, uçuş saatinin yanlışlığındandı" dedi. "Saat 11'de Ankara'ya uçan bir sanayici hangi işini halletsin. Uçuş saati 06.00 olsun, görün o zaman uçak nasıl ful dolar."