Desinler diye

Adam obez, şişmanlık hastası yani! Hekim nezaretinde tedavi olup sağlığına kavuşmuş. Saygı duyarım. Sanatçı, fiziğini mesleğini uydurmak için diyet yapıp estetik olmuş. Eh olsun!.. Ben şahsen hep sağlam kafa sağlam vücuttan yana oldum ama yine de buraya kadarına 'eh' diyorum. Fakat, işin cılkı çıktı. Diyetten geçilmiyor. Herkes diyetisyen. Ağzı olan konuşuyor. Onu yeme, yok bunu yeme! Çileden çıkıyor insan. Hiç tasvip etmiyorum doğrusu. Başkasının zevki için insan kendine bu kadar eziyet eder mi? Altı kaval, üstü şişhane! 'Üf' desen uçup gidecek ama feşmekanca mankene benziyor-muş! Değer mi? 'Kemerin altından löp etler sarksın' demiyorum. 'Tulum gibi şişman olunsun'u da savunmuyorum. Benim dediğim, iyi yi, iyi çalış! Kişiler için böyle de devletler için farklı mı bu? Hayır, değil! Aha Türkiye! Senelerce borç aldı yedi, para bastı yedi. Yedi, yedi, yedi. Sonunda el elde baş başta kaldı. Alacaklılar kapıya dayanınca da çareyi IMF'ye teslim olmakta buldu. IMF bu. Nam-ı diğer dünya finans patronlarının avukatı! Para babalarının finans güvenliğini sağlamak onun işi. Türkiye'ye gelip gitmesinin sebebi malum. Kayış atmasına mani olmak! Tamam, kimse kimsenin parasının üstüne yatmasın, doğru. Bu tür suiniyet sahipleri zapturapt altına alınsın, o da doğru. Türkiye gibi kakara kikiri yaşayıp giden sorumsuz ülkelerin kontrol altına alınması gerektiğine ben de inanıyorum; bu gibi ülkelerin rejim yapmasını, yapmıyorsa yaptırılmasını kesinkes kabul ediyorum amma... Sağlıklı olmak için spor yapmak veya hastalıktan kurtulmak için aklı başında tedavi uygulamak varken; 'desinler' diye perhiz yapanlar misali kemer sıkmak niye? Türkiye dört senedir kemer sıkıyor. Başka çaresi kalmadı çünkü. De, sadece görüntüyü düzeltmek için 4-5 sene uğraşmayı aklım havsalam almıyor bir türlü. IMF vizitini yapıp Türkiye'nin aldığı borçları ödemesi için gereken ev ödevini verip gidiyor. Üç ay sonra tekrar gelip yazdığı reçeteye uyup uymadığını kontrol ediyor. Uymuşsa, bir damla şurup damlatıyor ağzına ve "ÖTV oranlarını arttırın" deyip gidiyor. "Enerjiye zam yapın" deyip yine gidiyor. Şu son dört senede Türkiye'nin imajı değişti. Kredibilitesi arttı. Borç para verenlerin tekrar portföyüne girdi. Bunlar tamam da, Türkiye'ye yetmiyor ki! Bir an önce sağlığına kavuşması lazım. 70 milyon insan aç biilaç çare bekliyor! Problem ekonomik. Vergi reformu mesela. Hakeza sosyal güvenlik ve tarım reformu. Hele bir de kayıtdışını kayıt altına almak var ki, elzem mi elzem. Hani? Tarım ve sanayi envanteri hâlâ çıkmadı. Yabancı sermayenin olmazsa olmazı olan hukuki alt yapı bir türlü kurulmadı. Batının paralı hovardaları beğeniyor Türkiye'nin bugünkü görüntüsünü belki ama içi kof. 'Üf' desen uçup gidecek! Aha Ekim enflasyonu. Herkesin yüreğini ağzına getirdi. Her şey hâlâ pamuk ipliğine bağlı, pamuk ipliğine! > MI ACABA?!. Bush yeniden seçildi diye petrolün tansiyonu yükselmiş... Ajda Pekkan'ın 'Aman petrol...' şarkısının Amerikan versiyonunu Bush söylüyor çünkü! *** Otomobile ödenen paranın yarıdan fazlası devlete gidiyormuş.. Aslan payı, ormanda yaşamanın birinci kuralı bu! *** Havuza girmek zenginlerin hakkıymış... Kenarında dolanmak da fakirin işi! *** Kendi ürettiğimiz otomobile Avrupalı'dan daha pahalı biniyormuşuz... Bizde sadece vatandaş değil devlet de çok uyanık da ondan! *** Yaser Arafat'ın "vefat haberi" bile Orta Doğu'yu karıştırmış ... Orta Doğu zaten karışıktı da o hiç olmazsa biraz dengeliyordu!