Farkında mısınız, tv kanallarında hiç tartışma programı yapan yok artık! Yanılıp yapan da ilgi görmüyor zaten. Neden? 2000'den önce tartışan, kafa göz yara yara fikrini karşısındakine kabul ettirmeye çalışan toplum gitti, onun yerine sessiz, oturduğu yerde gülüp eğlenmek isteyen başka bir toplum geldi de ondan! Vatandaş yorgun. Bu yorgunluğun baş sebebi ekonomik çaresizlik! Bilhassa 2001 Krizi, bir silindir gibi ezip geçti milleti. Çok insanı yerle bir etti, direncini kırıp takatini azalttı. Ahali gülüp oynamayı beceremiyor diye çakılıp kalmıyor tabii olduğu yere. Hayatiyetini devam ettirmek için çaba gösteriyor. Ekmeğini kazanması lazım bir kere. Bu da moral demek ki, ihtiyaç duyduğu o morali şimdi tv kanallarından, gazetelerden ve dergilerden alıyor çaresiz. Tiyatroya gidemez, parasız çünkü. Sinema, kitap gibi alışkanlığı zaten yoktu. Çok meraklı bir toplum da değil ki, araştırsın! Oturduğu yerde öğrendiğine razı işte. Bu talebin farkında olan tv kanalları, ona göre dizi yapıp topluyorlar reytingi. Geçen seneden devam eden Çocuklar Duymasın vardı mesela. Oyuncularının yaşadığı olaylar yüzünden dizi bu seneye eski havasında giremedi. Kurtlar Vadisi de öyle. Çok iddialı başladı, bilhassa erkekleri ekrana kilitledi ama aldığı bazı tepkilere nasıl cevap vereceğini bilemediği için girdiği bunalımdan çıkamadı. Durumunu aynen koruyan sit-com'lar da var tabii. İşte Bir İstanbul Masalı. Başladığı günkü havasından hiçbir şey kaybetmedi, iki senedir devam ediyor; ağırbaşlı, ciddi. Duygu yüklü ama duygu sömürüsü yapmıyor. İddialı ama baskı yapmıyor. Hakeza Avrupa Yakası, çok farklı bir kulvarda koşuyor. Esprili, emek verilmiş zeka pırıltılı bir dizi. Senaryosu ve oyuncu seçimi de doğru olunca ilgi görüyor devamlı. Dizinin aldığı reytingde Gülse Birsel'in rolü çok büyük tabii. TGRT'de yayınlanan Çocuğun Var, Derdin Var dizisi de çok hoş. Cem Davran ile Şevval Sam'ın paylaştığı bu dizi, tam bir aile. Ya Emret Bakanım? İngiliz komedi klasiğinin Türk versiyonu. Haluk Bilginer ve Kenan Işık gibi mesleğinin zirvesine gelmiş ustaları buluşturan bu dizi siyasetin içyüzünü gösterip ilgi topluyor. Bu diziler, ayrı ayrı özelliğe sahip fakat, hepsinin ortak bir yanı var. Ya gizemli ve merak uyandırıyor, ya da komik ve dolayısıyla eğlendirici! Eskiden yönetmenler çok öndeydi, şimdi kadınların başı çektiği senaristler. Bir de müzik var tabii. Kadir Çöpdemir'in sunduğu Gerçeğin ta kendisi! ise ayrı bir alem, tadından yenmiyor. Eğlendirirken öğretme, diye ben buna derim. Hasılı tv kanalları esprileriyle güldüren, araya sokulan anlaşılır laflarla düşündüren dizilerle dolu. Tamı tamına 80 dizi. Her birisi 100 binlerce doları bulan bu diziler koca bir sektör çıkardı ortaya. Seyirci kendini hangi dizide buluyorsa onu izliyor. Ancak, bu ilanihaye böyle gidecek diye bir kanun yok tabii. Türk halkının bundan sonra daha ziyade Avrupalı'nın hayat tarzını işleyen dizileri tercih edeceğini düşünüyorum ben şahsen. Onlar gibi yaşamaya namzet çünkü! MI ACABA?!. Cumhurbaşkanı, uçağını vermeyince hükümet 2 uçak daha almakta karar kılmış... Vermez tabii, uçaklar da kamusal alan değil mi nihayetinde? İngiltere Kraliçesi Elizabeth, Berlin'e 70 hizmetçiyle gitmiş... Kraliçe olduğunu hissettirmek içindir zahir!