Doğu'da değişim rüzgârı

A -
A +
Daha düne kadar Doğu dendi mi "mahrumiyet bölgesi" gelirdi akla. Ne yolu vardı ne suyu. Doğru dürüst okulu bile yoktu! Bürokratların sürgün yeriydi. Batı'da problem çıkaran, sisteme ayak uyduramayan kamu görevlilerinin tayini Doğu'ya çıkarılırdı. Özel sektör zaten yoktu!
Şimdi öyle mi ya? Yolu da var suyu da. Hemen her il havaalanına kavuştu ayrıca. Üniversitesi olmayan il kalmadı. Hastane de öyle. Üniversite hastanelerinin yanı sıra özel hastane zincirleri de orada. TOKİ konut yaptı. O yetmezmiş gibi müteahhitlerin inşa ettiği binalarla dolup taştı şehirler.
Bir de bunun sosyal yönü var tabii. Daha doğrusu insani yönü. Muş, Tatvan, Bitlis ve Batman'ı dolaştım geçenlerde. Vatandaşın arasına girip "Validen memnun musunuz" diye sordum. Validen de, emniyet müdüründen de, kaymakamdan da memnun olduklarını söylediler. Doğu, duygusu ile karar veren insanların yaşadığı bölge. İlgi, onlar için çok önemli.
Bırakın bürokratı. Valiler dahi halkın içinde. Onlarla oturup konuşuyor, hasbihal ediyorlar. Bu sadece Muş, Bitlis ya da Batman'a mahsus bir şey değil; onu da söyleyeyim. Her ilde böyle bu. Halkın dilinden anlayan ve o dilden konuşan seçme bürokrat tayin ediliyor artık bölgeye. Eskinin "sürgün yeri" değil yani Doğu.
Hasılı kelam devlet yapması gereken ne varsa hepsini yapıyor. Altyapı yatırımları tüm hızıyla devam ediyor. Bitlis mesela. Şehir tam bir şantiye. Bir tarafta şehrin çehresini değiştiren inşaatlar. Bir tarafta yol ve kanalizasyon çalışmaları.
Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, bir şantiye şefi gibi çalışıyor. Yardımcıları da öyle. Hem de belediye başkanları, STK yöneticileri ve vatandaşla koordinasyon içinde çalışıyorlar. Uyum içinde çalışıyorlar ve dolayısıyla kalıcı iş yapıyorlar. Nemrut Krater Gölü dünyanın en büyük ikinci krater gölü ve Türkiye'nin tek aktif volkanik dağı. Bu muhteşem bölgeyi turizme kazandırmak için gece gündüz çalışıyorlar. Yolları yapılıyor, konaklama yerleri planlanıyor.
5 bin yıllık bir tarihe sahip olan Bitlis'in merkezi zaten baştan başa bir tarih. Hele Ahlat. Selçuklu'nun ilk yerleşim merkezi. Önemli komutanların konaklama yeri olan Ahlat, Selçuklu mezarları ve kümbetleriyle Selçuklu döneminin bütün mimari yapı örneklerini günümüze kadar taşıyan tam bir "açık hava müzesi" konumunda. Ahlat harabe şehri şimdilerde restore ediliyor ve aynı zamanda kazı çalışmaları devam ediyor.
Doğu Anadolu'daki hayata dair bir örnek daha vereyim size de tam anlaşılsın orası. Bitlis ve Van el ele verip birlikte "Uluslararası Su Sporları Şenliği" yapıyorlar dört senedir. Bu hareket çok önemli. Eskiden neredeyse birbirine düşman olan iller, o kültürden çıkıp birlikte hareket etmeye başladı. Ki, bu davranışları o illerin daha başarılı projelere imza atmalarına imkân veriyor. Kalkınma stratejilerini hayata geçirmelerini kolaylaştırıyor.
Son söz: Doğu Anadolu altyapısını ve yönetim politikalarını tamamladı. Tek eksiği yatırım. "Barış Süreci" başarıyla tamamlansın hele bir. Yatırımcı yağacak bölgeye; onlar da hazır çünkü.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.