Dört beyin fırtınası daha
İnsanı hayvandan ayıran en önemli vasıf "düşünce"dir hiç şüphesiz. İnsan, düşünen hayvandır. Öyle bizim Gülnar Hindisi gibi düşünen değil elbette. Boş gözlerle bakan insanın kime ne hayrı olur ki? Düşünen insan derken, kast edilen düşünce sahibi insan. Evvel emirde ona fikir lazım. Onları yan yana koyup daha başka fikirler üretebilsin, diye. Ne kadar fikir alırsa o kadar bilgi üretme imkânı olur çünkü. O bilgi ve hayallerdir insanoğlunun ufkunu açan. Batıda binlerce düşünce kuruluşu var. Türkiye'de ise bunların sayısı bir elin parmakları kadar bile yok! Düşünceye önem vermeyen bir ülkenin düşünce kuruluşu olur mu? Kalite tasası olmayan bir insan veya toplum; bilgiyi ne etsin ki? Sevinilecek bir şey varsa, o da artık Türkiye'nin de başını kumdan çıkarmaya dönük gayretlerinin olması. Bu da düşünceye verilen değerin bir göstergesi tabii. Türkiye'de en önemli düşünce kuruluşu Kalite Derneği (KalDer) belki de. Ta 1992'den bu yana bıkıp usanmadan, "kalite" diye çırpındı durdu. Sadece kendi imkânlarını değil, dünyanın dört bir bucağındaki aklı erenleri toplayıp onların fikirlerini de ülkenin her bir bucağına yaymak için seferber oldu. KalDer iyi ki yaptı bunu. Türkiye artık kaliteyi arar, kaliteyi sorar hale geldi. 20-22 Kasım tarihleri arasında KalDer'in 15'inci Kalite Kongresi gerçekleştirilecek. Kongre'nin üst başlığı: Düşünce Kalitesi ve Küresel Yönetim. KalDer'in attığı bu başlıktaki derinliği fark ettiniz değil mi? Düşüncenin kalitesi! Kafayı abur cubur bilgilerle doldurmak marifet değil demek ki. Onun da kalitelisini arayıp bulmak lazım. KalDer böyle iddialı bir başlık attığına göre, yaptığı organizasyona güveniyor. Programa şöyle bir göz atınca, o güveni görmek mümkün aslında. Son senelerde öne çıkan siyaset ve yönetim gurularının birçoğunu davet etmiş bu kongreye. Adına ister "globalleşme" deyin, ister "küreselleşme"; hiç fark etmez. Bu yeni sistemle birlikte dünyanın düzeni ve de nizamı değişti. Globalleşmeyle birlikte gelen bu değişimin iyi yanları da var tabii, kötü yanları da. Düşünme süreçlerimizi nasıl değiştirmeliyiz ki, kendimizi geliştirip yenilikçiliğin getirdiği fırsatlardan faydalanalım! Bunun için bazı yöntemleri kullanmak lazım tabii de hangisi onlar? KalDer'in 15. Kalite Kongresi'ne misafir edeceği konuşmacılardan birisi Almanya eski Başbakanı Gerhard Schrödern. Politika sahnelerinin baş aktörlerinden birisi olan Schröder, yaşadığı tecrübeler ışığında bugünü, daha doğrusu küreselleşmenin beraberinde getirdiği ekonomik ve sosyal fırsatları değerlendirecek bu kongrede. Avrupa, Amerika ve Asya arasındaki güç dengelerini de tabii. Ayrıca, EFQM CEO'su Chris Lebeer, Asya BOAO Forumu Genel Sekreteri Long Yongtu, Kopenhag Gelecek Çalışmaları Enstitüsü Direktörü Rolf Jensen, "Birinci Sınıf Rekabetçilerin Profili" kitabının yazarı Stephane Garelli ve MIT Sloan Yönetim OkuluıÜüıÜüıÜü öğretim üyesi Prof.Dr. Shoji Shiba da Kalite Kongre'sinde birer konuşma yapacaklar. Hemen söyleyeyim, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ve Petrol Ofisi CEO'su Jan Nahum da konuşmacılar arasında. İSO daha önce Fazla değil, iki gün sonra İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından tertiplenen 5. Sanayi Kongresi başlıyor. O da dopdolu. The Economist Dergisi Eski Genel Yayın Yönetmeni Bill Emmot ve Global Change Ltd. Kurucusu ve Başkanı Patrick Dixon başta olmak üzere birçok yabancı uzman Türk sanayici ve iş adamlarıyla bilgilerini paylaşma fırsatı bulacaklar iki gün sürecek olan bu kongrede. İSO, dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden ve ona göre vaziyet almaları için üyelerine bilgi akışı sağlayan toplum kuruluşlarından birisi; belki de en hızlısı. 5. Sanayi Kongresi'nde rekabet, Ar-Ge, sektör analizleri, global trendlerin stratejik etkileri ele alınacak ve Türkiye'nin bu gelişmelere uyumu tartışılacak. Kasım ayındaki iktisadi faaliyetler bu iki kongre ile sınırlı değil. 18 Kasım Cumartesi ve 19 Kasım Pazar günlerinde Dünya Türk İşadamları 6. Kurultayı İstanbul'da yapılıyor. 23-26 Kasım tarihleri arasında ise MÜSİAD'ın 11. Uluslararası İş Forumu Kongresi var.