Düşük asgari ücret çare mi?

A -
A +

IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger birkaç hafta önce giderayak, "Bu kadar yüksek asgari ücretle işsizliği azaltamazsınız" dedi. Öteden beri, "yüksek asgari ücretin sanayiciyi kayıt dışına teşvik ettiğini" savunan iş adamları Krueger'ın bu sözüne mal bulmuş mağribi gibi sarıldı ve "bozacının şahidi şıracı" misali onun sözleriyle kendi düşüncelerini birleştirip bir rapor yazdılar. Ankara Sanayi Odası (ASO) hazırladığı bu raporu, IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp'a sundu. ASO Başkanı Zafer Çağlayan'ın sunduğu bu raporun en belirgin farkı, 'bölgesel asgari ücret' niteliğinde olmasıydı. ASO ile IMF temsilcisinin bu hususta mutabakat sağladığı söyleniyor ve 'gelir dağılımının bozuk ve istihdamın sıkıntılı olduğu yerlerde bölgesel asgari ücretin faydalı olacağı' ifade ediliyor!.. Burada şu sorunun cevabını doğru vermek lazım: Çare mi bu? Evet, kabul etmek lazım ki, Türkiye'de istihdam üretim maliyetini etkileyen önemli bir unsur! Hatta, ihracat bile tökezliyor bu mevzudan dolayı! Ücretler yüksek! Bir de buna yüksek vergi ve sigorta fonunu bindirdin mi, altından kalkana aşk olsun! Bu şartlar altında asgari ücreti aşağı çekmek, mantıkî geliyor insana tabii? De, kazın ayağı öyle değil!.. Nedenine gelince: Türkiye bugünlere zaten düşük ücret ve dolayısıyla düşük maliyetle geldi. Bu rüzgarın şişirdiği yelkenle Avrupa pazarı başta olmak üzere birçok pazara girip mal sattı. Şimdi Türkiye'nin karşısında 1.5 milyar nüfuslu bir Çin var. Ucuz işçiliğin daniskası onlarda. Ucuz maliyetin alâsını onlar yapıyor. Bizde 500 dolar olan işçilik, onlarda 80 dolar! Hadi diyelim ki, Türkiye ücretleri biraz aşağı çekti ve bugün kaybetmekle yüz yüze geldiği pazarları bir müddet daha elinde tuttu! Nereye kadar gider bu? Bir, bilemedin iki sene! Sonra? Tıs!.. Onun için Türkiye'nin böyle palyatif tedbirler yerine sağlam, ayakları yere basan ve uzun vadeli tedbirler alması lazım. Proje geliştirmesi, üretim stratejileri kurması şart oldu. Nasıl bir proje? Katma değeri yüksek ürünlere yönelik proje tabii. Marka, Ar-Ge ve tabii teknoloji; bir de vasıflı eleman. Şu koskocaman ülkenin yaptığı ihracata bakın bir hele. Tekstil, konfeksiyon, otomotiv, makine, elektrik ve elektronik... Bunlar da teknolojik özelliği olan ürünler değil haaa, ithal edilen ürünlere işçilik giydirilip ihraç ediliyor; hepsi o! Böyle yazdığımdan dolayı yapılanları küçümsediğim anlamı çıkarmayın sakın! Geçmişte adeta bir köy gibi olan ve öyle de yönetilen Türkiye'ye ile bugünkü Türkiye'yi mukayese etmek gerekirse; bunlar çok önemli gayet tabii ama yeterli değil. Demek istediğim bu: Yeterli değil!.. Türkiye bugün bir karar aşamasına geldi. Bundan kurtuluş yok! Ucuz işçilik, ucuz maliyet ve düşük refah mı yoksa, katma değeri yüksek ürün ve aslanlar gibi vergisini ödeyen ama yüksek refah seviyesine sahip bir ülke mi? Hükümet, sivil toplum kuruluşları ve işçi sendikaları... hepsi kafa kafaya verip bu sorunun cevabını vermeli; hem de hiç vakit kaybetmeden.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.